#smrgKİTABEVİ Dünyayı Yaratmak ya da Küreselleşme -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Bayrak Matbaacılık
Dizi Adı:
Felsefe
ISBN-10:
9786055159023
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
François Raffoul'un Önsözüyle
Stok Kodu:
1199164289
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
174 S.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Çeviren:
Murat Erşen
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
161,25
Havale/EFT ile: 156,41
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199164289
550442
Dünyayı Yaratmak ya da Küreselleşme -
Dünyayı Yaratmak ya da Küreselleşme - #smrgKİTABEVİ
161.25
DEMOKRASİNİN HAKİKATİ; GİTMEK/ YOLA ÇIKIŞ VE TANRI, ADALET, AŞK, GÜZELLİK
KİTAPLARIYLA TÜRKÇE'DE ÖZEL BİR YER EDİNEN JEAN-LUC NANCY'DEN DÜNYANIN TEMELLERİ ÜZERİNE EŞSİZ BİR SORGULAMA.
YENİ BİR ANLAM, ORTAKLIK VE KARAR DÜNYASINA DAVET.

Bir dünya, kendimizi içinde bulduğumuz ve aşina olduğumuz yerdir. Bir dünya tam olarak içinde herkes için yerin olduğu [şeydir]. Ama hakki yer, içinde (bu dünyada) hakikaten yer alınabilen/vuku bulunabilen yerdir. Aksi takdirde bu, “dünya” değildir: “küre” ya da “yuvarlak”tır, “sürgün toprağı” ve “gözyaşı vadisi”dir...

Dünyayı yaratmak ise şu demektir: hemen, ertelemeden, bir dünya için, yani genel eşdeğerlik zemini üzerinde yükselen küresel bir adaletsizliğin karşıtını oluşturması gereken şey için olanaklı her mücadeleyi yeniden başlatmak.

Bir halk daima kendi icadıdır. Ama kendini, bir egemen edinerek olduğu gibi kendini bir egemene vererek ya da yine kendi kendisine egemenlik vererek de icat edebilir. Her varsayımda, halk kendini farklı şekilde tanımlar ve “halk” kelimesinin anlamını farklı şekilde belirler.Bir araya gelmiş/meclis oluşturmuş halk, boyun eğmiş halk, isyancı halk –ya da: gövde olarak halk, kitle halinde halk, ayrılık halinde halk. Kurucu egemenlik, yabancılaşan egemenlik, devrimci egemenlik...

Peki ya halkın başkaldırısı egemenlik olsaydı!

Adalet talebi ve adaletsizliğe karşı çıkma, adalet için bağıran çağrı, adalet için kendini tüketen soluk. Adaletin yasası bizzat adalete yönelik bu yatışmaz gerilimdir. Dünyanın kendisi kendi adaletinin en yüksek yasasıdır: verili ya da “olduğu haliyle” dünya değil, ama dünyanın belirivermesi olgusu, tam anlamıyla ahenksiz ahenk. Demek ki adaletin tek işi yorulmak bilmeden bir dünya; anlamın yatışmaz ve daima tedirgin egemenliğinin mekânını yaratmaktır.

Jean-Luc Nancy (Fransa) 1940 doğumlu. Tezini Strasbourg Felsefe Enstitüsü'nde Paul Ricœur danışmanlığında Kant üzerine hazırlamıştır. Strasbourg Üniversitesi'nden emekli felsefe profesörüdür ve dünyanın dört bir yanındaki pek çok eğitim kurumunda misafir öğretim üyesi olarak dersler vermiştir.

Çalışmalarında Kant, Descartes, Hegel, Heidegger'in yanı sıra Derrida, Bataille, Nietzsche ve Bataille'ın izleri görünebilir. Kendi felsefi görüşlerini özgürlük, ortaklık, tekil-çoğul olma, karar, özgürlük deneyimi, ile-olmak kavramları çevresinde örgütlemiştir. Aynı zamanda estetik alanında da birçok çalışmaya imza atmıştır.

Yayımlanan yapıtlarından bazıları:

(1973) La titre de la lettre, Galilée (Philippe Lacoue-Labarthe ile birlikte).
(1970) Ego sum, Paris, Flammarion
(1983) La retrait du politique. Galilée,
(1986) L'Oubli de la philosophie, Paris, Galilée
(1986) La Communauté désœuvrée, Paris, Christian Bourgois
(1994) Les Muses, Paris, Galilée
(2003) "L”il y a' du rapport sexuel". Galilée
(2005) La Déclosion, Déconstruction du christianisme I, Paris, Galilée
(2005) Iconographie de l'auteur. Galilée (Federico Ferrari ile birlikte).
(2010) L'Adoration, Déconstruction du christianisme II, Paris, Galilée

Türkçe'ye çevrilen yapıtları:

(2006) Özgürlük Deneyimi, Aralık Yayınları
(2010) Demokrasinin Hakikati, Monokl Yayınları
(2011) Tanrı, Adalet Aşk, Güzellik, Monokl Yayınları
(2012) Gitmek/Yola Çıkış, Monokl Yayınları
(2012) Dünyanın Anlamı, Monokl Yayınları
(2014) Dünyanın Yaratılışı ya da Küreselleşme, Monokl Yayınları

DEMOKRASİNİN HAKİKATİ; GİTMEK/ YOLA ÇIKIŞ VE TANRI, ADALET, AŞK, GÜZELLİK
KİTAPLARIYLA TÜRKÇE'DE ÖZEL BİR YER EDİNEN JEAN-LUC NANCY'DEN DÜNYANIN TEMELLERİ ÜZERİNE EŞSİZ BİR SORGULAMA.
YENİ BİR ANLAM, ORTAKLIK VE KARAR DÜNYASINA DAVET.

Bir dünya, kendimizi içinde bulduğumuz ve aşina olduğumuz yerdir. Bir dünya tam olarak içinde herkes için yerin olduğu [şeydir]. Ama hakki yer, içinde (bu dünyada) hakikaten yer alınabilen/vuku bulunabilen yerdir. Aksi takdirde bu, “dünya” değildir: “küre” ya da “yuvarlak”tır, “sürgün toprağı” ve “gözyaşı vadisi”dir...

Dünyayı yaratmak ise şu demektir: hemen, ertelemeden, bir dünya için, yani genel eşdeğerlik zemini üzerinde yükselen küresel bir adaletsizliğin karşıtını oluşturması gereken şey için olanaklı her mücadeleyi yeniden başlatmak.

Bir halk daima kendi icadıdır. Ama kendini, bir egemen edinerek olduğu gibi kendini bir egemene vererek ya da yine kendi kendisine egemenlik vererek de icat edebilir. Her varsayımda, halk kendini farklı şekilde tanımlar ve “halk” kelimesinin anlamını farklı şekilde belirler.Bir araya gelmiş/meclis oluşturmuş halk, boyun eğmiş halk, isyancı halk –ya da: gövde olarak halk, kitle halinde halk, ayrılık halinde halk. Kurucu egemenlik, yabancılaşan egemenlik, devrimci egemenlik...

Peki ya halkın başkaldırısı egemenlik olsaydı!

Adalet talebi ve adaletsizliğe karşı çıkma, adalet için bağıran çağrı, adalet için kendini tüketen soluk. Adaletin yasası bizzat adalete yönelik bu yatışmaz gerilimdir. Dünyanın kendisi kendi adaletinin en yüksek yasasıdır: verili ya da “olduğu haliyle” dünya değil, ama dünyanın belirivermesi olgusu, tam anlamıyla ahenksiz ahenk. Demek ki adaletin tek işi yorulmak bilmeden bir dünya; anlamın yatışmaz ve daima tedirgin egemenliğinin mekânını yaratmaktır.

Jean-Luc Nancy (Fransa) 1940 doğumlu. Tezini Strasbourg Felsefe Enstitüsü'nde Paul Ricœur danışmanlığında Kant üzerine hazırlamıştır. Strasbourg Üniversitesi'nden emekli felsefe profesörüdür ve dünyanın dört bir yanındaki pek çok eğitim kurumunda misafir öğretim üyesi olarak dersler vermiştir.

Çalışmalarında Kant, Descartes, Hegel, Heidegger'in yanı sıra Derrida, Bataille, Nietzsche ve Bataille'ın izleri görünebilir. Kendi felsefi görüşlerini özgürlük, ortaklık, tekil-çoğul olma, karar, özgürlük deneyimi, ile-olmak kavramları çevresinde örgütlemiştir. Aynı zamanda estetik alanında da birçok çalışmaya imza atmıştır.

Yayımlanan yapıtlarından bazıları:

(1973) La titre de la lettre, Galilée (Philippe Lacoue-Labarthe ile birlikte).
(1970) Ego sum, Paris, Flammarion
(1983) La retrait du politique. Galilée,
(1986) L'Oubli de la philosophie, Paris, Galilée
(1986) La Communauté désœuvrée, Paris, Christian Bourgois
(1994) Les Muses, Paris, Galilée
(2003) "L”il y a' du rapport sexuel". Galilée
(2005) La Déclosion, Déconstruction du christianisme I, Paris, Galilée
(2005) Iconographie de l'auteur. Galilée (Federico Ferrari ile birlikte).
(2010) L'Adoration, Déconstruction du christianisme II, Paris, Galilée

Türkçe'ye çevrilen yapıtları:

(2006) Özgürlük Deneyimi, Aralık Yayınları
(2010) Demokrasinin Hakikati, Monokl Yayınları
(2011) Tanrı, Adalet Aşk, Güzellik, Monokl Yayınları
(2012) Gitmek/Yola Çıkış, Monokl Yayınları
(2012) Dünyanın Anlamı, Monokl Yayınları
(2014) Dünyanın Yaratılışı ya da Küreselleşme, Monokl Yayınları

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat