#smrgSAHAF Düş Hekimi 2 -

Stok Kodu:
1199035900
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
255 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2002
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199035900
421987
Düş Hekimi 2 -
Düş Hekimi 2 - #smrgSAHAF
0.00
Ben Yalçın; sokak kedisi Yalçın. Arnavut dede, Çerkez anneanne, İstanbullu baba, Konyalı anne, Ankaralı sokak kedisi, karmakarışık Yalçın. Ben beceremedim bir siyasi görüşü aslanlar gibi savunmayı. Gerçi kokoreç satan Sıtkı'nın tezgahını zabıtalardan geri almak için kavga ettim ama o olaylı okul yıllarında ne bir demir geçirdim birisinin kafasına ne de kantinde bir köşeye kıstırılıp dayak yedim. İnanılmaz bir karaktersizlikti belki ama gerçekten sevdim devrimci Sabahattin'i de ülkücü Tarık'ı da. Hepsi tek tek iyi insanlardı. Hepsinin gözleri dalar giderdi, hepsinin bir sevdiği vardı. Üç kuruşluk harçlıklarıyla yurda gider gelirler, karşılaşınca gözleri gülerdi. Nedendi bilinmez, aramızda hep sevgi vardı. Ben eksik kaldım, güdük kaldım. Koca adam oldum, hiç içim sinerek bir partiye oy veremedim. Hiç duvarıma kocaman kafalı ya da yılan gözlü ya da kapkara bıyıklı bir parti liderinin posterini asamadım. Bir takım içi boşaltılmış sloganlar için gözlerim kapalı, bir türkü söyler gibi ölmeye gitmek gelmedi içimden. ... Ben Yalçın. Adam olmamış, kerli ferli konuşamamış, kodumu oturtmamış, hesabını hiç bilmemiş, çok sevmiş, çok sevilmiş, çok üzmüş, çok üzülmüş, çok sevecek, çok sevilecek, çok üzecek, çok üzülecek, hiç büyüyemeyecek sokak kedisi Yalçın Ergir. Diş hekimi Yalçın Ergir, Düş Hekimi-2 adlı yeni kitabında düşlerinden kopardığı gerçekliklerle düş yasalarını anlatmayı sürdürüyor. Küçük ayrıntılarda saklı büyük mutlulukları bize anımsatırken okuru küçük mutluluklarda saklı büyük keyiflere çağırıyor kaleminden dökülen sözcüklerle.
Ben Yalçın; sokak kedisi Yalçın. Arnavut dede, Çerkez anneanne, İstanbullu baba, Konyalı anne, Ankaralı sokak kedisi, karmakarışık Yalçın. Ben beceremedim bir siyasi görüşü aslanlar gibi savunmayı. Gerçi kokoreç satan Sıtkı'nın tezgahını zabıtalardan geri almak için kavga ettim ama o olaylı okul yıllarında ne bir demir geçirdim birisinin kafasına ne de kantinde bir köşeye kıstırılıp dayak yedim. İnanılmaz bir karaktersizlikti belki ama gerçekten sevdim devrimci Sabahattin'i de ülkücü Tarık'ı da. Hepsi tek tek iyi insanlardı. Hepsinin gözleri dalar giderdi, hepsinin bir sevdiği vardı. Üç kuruşluk harçlıklarıyla yurda gider gelirler, karşılaşınca gözleri gülerdi. Nedendi bilinmez, aramızda hep sevgi vardı. Ben eksik kaldım, güdük kaldım. Koca adam oldum, hiç içim sinerek bir partiye oy veremedim. Hiç duvarıma kocaman kafalı ya da yılan gözlü ya da kapkara bıyıklı bir parti liderinin posterini asamadım. Bir takım içi boşaltılmış sloganlar için gözlerim kapalı, bir türkü söyler gibi ölmeye gitmek gelmedi içimden. ... Ben Yalçın. Adam olmamış, kerli ferli konuşamamış, kodumu oturtmamış, hesabını hiç bilmemiş, çok sevmiş, çok sevilmiş, çok üzmüş, çok üzülmüş, çok sevecek, çok sevilecek, çok üzecek, çok üzülecek, hiç büyüyemeyecek sokak kedisi Yalçın Ergir. Diş hekimi Yalçın Ergir, Düş Hekimi-2 adlı yeni kitabında düşlerinden kopardığı gerçekliklerle düş yasalarını anlatmayı sürdürüyor. Küçük ayrıntılarda saklı büyük mutlulukları bize anımsatırken okuru küçük mutluluklarda saklı büyük keyiflere çağırıyor kaleminden dökülen sözcüklerle.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat