Kanaatımıza göre, söz konusu bu hâdiselerin üstünü kaplayan toz dikkatle tâmik edilirse, bütün bu vakıaların, vak'aların ve hâdiselerin çok önemli bazı radikal değişmelere ve bu değişmelerin de radikal yönelmelere delâlet etmekte olduğu farkedilebilecektir. Bunları burada kısaca, bir "Devrim" olarak nitelendireceğiz.
Bizler, fiilen yaşanmakta olan bir devrimin tam içerisinde bulunmaktayız. Bu devrim yeni başlamış değildir; kökü çok derinlerdedir; son zamanlarda vukua gelen günlük hâdiselerin, politik dalgalanmaların büyük bir çoğunluğu ile doğrudan bir ilgisi yoktur.
Bunun yanında belirtilmesi gereken en önemli karakteristiklerinden birisi de şudur: Devrim, uzun bir süreye yayılmıştır, hızı yavaştır, şiddeti (argümanı) düşüktür, o sebeple de ilk bakışta hemen dikkatleri çekmemektedir. Bizim onu "düşük şiddetli" olarak isimlendirmemizin asıl sebebi de budur.
Türkiye'de derinden, dipten gelen bir dalga vardır: Fay hattı çatlamış, toprak hareketlenmiştir; yer yürümektedir. Yer yürüyünce yer yerinden oynar.
Kanaatımıza göre, söz konusu bu hâdiselerin üstünü kaplayan toz dikkatle tâmik edilirse, bütün bu vakıaların, vak'aların ve hâdiselerin çok önemli bazı radikal değişmelere ve bu değişmelerin de radikal yönelmelere delâlet etmekte olduğu farkedilebilecektir. Bunları burada kısaca, bir "Devrim" olarak nitelendireceğiz.
Bizler, fiilen yaşanmakta olan bir devrimin tam içerisinde bulunmaktayız. Bu devrim yeni başlamış değildir; kökü çok derinlerdedir; son zamanlarda vukua gelen günlük hâdiselerin, politik dalgalanmaların büyük bir çoğunluğu ile doğrudan bir ilgisi yoktur.
Bunun yanında belirtilmesi gereken en önemli karakteristiklerinden birisi de şudur: Devrim, uzun bir süreye yayılmıştır, hızı yavaştır, şiddeti (argümanı) düşüktür, o sebeple de ilk bakışta hemen dikkatleri çekmemektedir. Bizim onu "düşük şiddetli" olarak isimlendirmemizin asıl sebebi de budur.
Türkiye'de derinden, dipten gelen bir dalga vardır: Fay hattı çatlamış, toprak hareketlenmiştir; yer yürümektedir. Yer yürüyünce yer yerinden oynar.