Harun Bilgili, genç okura tam da olması gereken yaşta hayatî bir uyarıda bulunuyor. Okumak mı istiyorsunuz, o halde sonsuzu kurcalayan bir merakla yaşayın. Sabah uyandığınızda unutacağınız bir cümleyle, bir kitapla, bir hayatla yaşamak bir zulümden farksız. Edebiyat Kasabı, bu bağlamda önemli bir hastalık teşhisi… Reçetesini, tedavisini içinde taşıyan bir hastalık… Tıpkı insan gibi…
Okumak da yaşamaya benzer. Nasıl okursanız öyle yaşarsınız. Asıl soru şu mu acaba? Niçin okuyoruz? Edebiyat Kasabı, bu sorunun izinde giden bir “hayat yoklaması”dır. İnsan gibi ve insana yaraşır bir hayat yaşamak, sorduğumuz soruların kalitesine bağlı… Yazar, her şeyin fiyatını bilen ama hiçbir şeyin değerini bilmeyen dünyaya sorularla meydan okuyor: “Neyi okumak? Niçin okumak?” Çünkü bilincimizi ve kalbimizi onaracak ruh, bu sorularda saklı…
Harun Bilgili, genç okura tam da olması gereken yaşta hayatî bir uyarıda bulunuyor. Okumak mı istiyorsunuz, o halde sonsuzu kurcalayan bir merakla yaşayın. Sabah uyandığınızda unutacağınız bir cümleyle, bir kitapla, bir hayatla yaşamak bir zulümden farksız. Edebiyat Kasabı, bu bağlamda önemli bir hastalık teşhisi… Reçetesini, tedavisini içinde taşıyan bir hastalık… Tıpkı insan gibi…
Okumak da yaşamaya benzer. Nasıl okursanız öyle yaşarsınız. Asıl soru şu mu acaba? Niçin okuyoruz? Edebiyat Kasabı, bu sorunun izinde giden bir “hayat yoklaması”dır. İnsan gibi ve insana yaraşır bir hayat yaşamak, sorduğumuz soruların kalitesine bağlı… Yazar, her şeyin fiyatını bilen ama hiçbir şeyin değerini bilmeyen dünyaya sorularla meydan okuyor: “Neyi okumak? Niçin okumak?” Çünkü bilincimizi ve kalbimizi onaracak ruh, bu sorularda saklı…