Doğal alanlar hızla yok oluyor. İnsanoğlu ilerleme uğruna doğanın dengesini altüst ediyor; yabanıl yaşam yıkıcı insan faaliyetleri nedeniyle ağır kayıplar veriyor. Bu gidişe dur demek olası; eğer toprağın içsel değeri kabul edilip, ona karşı ahlaki yükümlülük duyulabilirse… Amerikalı doğa yazarı, bilim insanı ve çevre filozofu Aldo Leopold, günümüzden yarım yüzyıl önce, “Bir eylem biyotik topluluğun bütünlüğünü, dengesini ve güzelliğini koruduğunda doğru, aksi takdirde yanlış bir eylemdir” demiş ve “toprak etiği” için çağrıda bulunmuştu. Çevre felaketlerinin katlanarak arttığı çağımızda, artık bu çağrıya kulak vermenin, topluluk kavramını salt insan topluluklarıyla sınırlamak yerine, kara parçalarını, suları, florayı ve faunayı, yani tüm “toprağı” kucaklayacak şekilde genişletmenin tam zamanı
Doğal alanlar hızla yok oluyor. İnsanoğlu ilerleme uğruna doğanın dengesini altüst ediyor; yabanıl yaşam yıkıcı insan faaliyetleri nedeniyle ağır kayıplar veriyor. Bu gidişe dur demek olası; eğer toprağın içsel değeri kabul edilip, ona karşı ahlaki yükümlülük duyulabilirse… Amerikalı doğa yazarı, bilim insanı ve çevre filozofu Aldo Leopold, günümüzden yarım yüzyıl önce, “Bir eylem biyotik topluluğun bütünlüğünü, dengesini ve güzelliğini koruduğunda doğru, aksi takdirde yanlış bir eylemdir” demiş ve “toprak etiği” için çağrıda bulunmuştu. Çevre felaketlerinin katlanarak arttığı çağımızda, artık bu çağrıya kulak vermenin, topluluk kavramını salt insan topluluklarıyla sınırlamak yerine, kara parçalarını, suları, florayı ve faunayı, yani tüm “toprağı” kucaklayacak şekilde genişletmenin tam zamanı