#smrgKİTABEVİ Eleştirel Tarih Yazıları - 2012

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Cantekin Matbaacılık
Dizi Adı:
ISBN-10:
9789756201060
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
H. Bahadır Türk, H. Emrah Beriş
Stok Kodu:
1199068507
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
288 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
150,00
Havale/EFT ile: 145,50
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199068507
454431
Eleştirel Tarih Yazıları -        2012
Eleştirel Tarih Yazıları - 2012 #smrgKİTABEVİ
150.00
Tarihin ayrı ayrı türleri vardır. En basitinden, incelenen dönemin zamanımızdan uzaklığına göre, tarih (yazı)-öncesi tarih, Eskiçağ tarihi, Ortaçağ tarihi, Yeniçağ tarihi, Yakınçağ tarihinden söz edilebilir. Bu dönemlerden herhangi biriyle metotlu olarak uğraşana "tarihçi" denir; ama yaptıkları iş, birbirlerinden hayli farklıdır. Pre-historia çalışan tarihçi (arkeolog), bulabildiği kalıntılardan, o nesneleri yapan ve kullanan insanların yaşamına ilişkin genellemeler kurmak zorundadır. Yakın dönemlere doğru geldikçe, tarihçinin marifeti, tam tersine, belge-tanıklık bolluğu içinde anlamlı-önemli olanları seçmektir. (...) Sonra, araştırılan mekânlara göre de, tarih türleri farklılaşır: Türkiye tarihi, Avrupa tarihi, Uzakdoğu tarihi, Güney Amerika tarihi vb. Bunlarla uğraşanların bazı sorunları ortaktır, ama bazıları da kendilerine özgüdür. Nihayet, tematik tarih türleri vardır: Siyasal olaylar . tarihi, toplumsal tarih, kültürel tarih, ekonomi tarihi, felsefe - tarihi, siyasal düşünceler tarihi, bilim tarihi ve elbette, tek tek bilimlerin tarihi (tıp tarihi, fizik tarihi, kimya tarihi vb.) Bunların herbirinin sorunsal çerçevesi başka başka olmalıdır. Yine de, ne tür tarih yaparlarsa yapsınlar, bütün tarihyazımcıların şunlar gibi, kimi ortak niteliklerinin bulunması gerektiğini söyleyebiliriz: Bütün verileri sorgulamak; eleştirel ve nesnel olmak; varolmayanın olduğunu söylememek; varolanı görmezlikten gelmemek; biriciklikler üstünde odaklaşırken, başka zaman, mekân ve alanlardan benzerliklerle karşılaştırmalar yapmak; çağının değerlerini ürününe yansıtmak (örneğin, günümüzde barıştan ve demokrasiden yana olmak).

Mete Tunçay'ın yapıtları, Türkiye'nin yakın tarihinin doğru anlaşılması ve soğukkanlılıkla değerlendirilebilmesi için eşsiz imkânlar sağlar. Tunçay, tüm yapıtlarında tarihimizin tartışmalı meselelerini eleştirel bir tarzda ve tarihçiden beklenen soğukkanlı tutumla ele alır. Elinizdeki kitap, Tunçay'ın bu bakış açısını yansıtan, değişik dönemlerde yayımlanmış bir dizi çalışmasının derlenmesiyle vücûd buldu. Kitapta yer alan yazılar, Türkiye'nin tarihî, ama hâlâ güncel sorunlarını doğru tahlil edebilmek için oldukça önem taşıyor. (Arka kapaktan)

Tarihin ayrı ayrı türleri vardır. En basitinden, incelenen dönemin zamanımızdan uzaklığına göre, tarih (yazı)-öncesi tarih, Eskiçağ tarihi, Ortaçağ tarihi, Yeniçağ tarihi, Yakınçağ tarihinden söz edilebilir. Bu dönemlerden herhangi biriyle metotlu olarak uğraşana "tarihçi" denir; ama yaptıkları iş, birbirlerinden hayli farklıdır. Pre-historia çalışan tarihçi (arkeolog), bulabildiği kalıntılardan, o nesneleri yapan ve kullanan insanların yaşamına ilişkin genellemeler kurmak zorundadır. Yakın dönemlere doğru geldikçe, tarihçinin marifeti, tam tersine, belge-tanıklık bolluğu içinde anlamlı-önemli olanları seçmektir. (...) Sonra, araştırılan mekânlara göre de, tarih türleri farklılaşır: Türkiye tarihi, Avrupa tarihi, Uzakdoğu tarihi, Güney Amerika tarihi vb. Bunlarla uğraşanların bazı sorunları ortaktır, ama bazıları da kendilerine özgüdür. Nihayet, tematik tarih türleri vardır: Siyasal olaylar . tarihi, toplumsal tarih, kültürel tarih, ekonomi tarihi, felsefe - tarihi, siyasal düşünceler tarihi, bilim tarihi ve elbette, tek tek bilimlerin tarihi (tıp tarihi, fizik tarihi, kimya tarihi vb.) Bunların herbirinin sorunsal çerçevesi başka başka olmalıdır. Yine de, ne tür tarih yaparlarsa yapsınlar, bütün tarihyazımcıların şunlar gibi, kimi ortak niteliklerinin bulunması gerektiğini söyleyebiliriz: Bütün verileri sorgulamak; eleştirel ve nesnel olmak; varolmayanın olduğunu söylememek; varolanı görmezlikten gelmemek; biriciklikler üstünde odaklaşırken, başka zaman, mekân ve alanlardan benzerliklerle karşılaştırmalar yapmak; çağının değerlerini ürününe yansıtmak (örneğin, günümüzde barıştan ve demokrasiden yana olmak).

Mete Tunçay'ın yapıtları, Türkiye'nin yakın tarihinin doğru anlaşılması ve soğukkanlılıkla değerlendirilebilmesi için eşsiz imkânlar sağlar. Tunçay, tüm yapıtlarında tarihimizin tartışmalı meselelerini eleştirel bir tarzda ve tarihçiden beklenen soğukkanlı tutumla ele alır. Elinizdeki kitap, Tunçay'ın bu bakış açısını yansıtan, değişik dönemlerde yayımlanmış bir dizi çalışmasının derlenmesiyle vücûd buldu. Kitapta yer alan yazılar, Türkiye'nin tarihî, ama hâlâ güncel sorunlarını doğru tahlil edebilmek için oldukça önem taşıyor. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat