#smrgKİTABEVİ Erkeklerden Korkuyorum: Bir Trans Kadının Hikâyesi - 2024
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6259466804
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
15x22
Sayfa Sayısı:
77
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Emek Ergun
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199036454
422539
https://www.simurgkitabevi.com/erkeklerden-korkuyorum-bir-trans-kadinin-hikayesi-2024
Erkeklerden Korkuyorum: Bir Trans Kadının Hikâyesi - 2024 #smrgKİTABEVİ
0.00
Hint asıllı, Kanadah trans performans sanatçısı ve yazar Vivek Shraya'nın, 77 sayfaya birçok deneyi, duyguyu ve dersi sığdırdığı kitabı, Güldünya YayınIarı'ndan çıktı. Shraya'nın erkekliğin ona bir erkek olarak nasıl dayatıld ığını, bir kız olarak onu nasıl rahatsız etmeye devam ettiğini ve cinsiyeti 21. yüzyıl için nasıl yeniden hayaI edebileceğimizi aktardığı bu dopdolu anlatı Emek Ergun çevirisiyle yayınlandı.
Shraya, hem cinsiyet ve cinselliğe dair kaygılarla korkuların ne kadar derinim ize işlediğini gösteren hem de transfobiye dur deme sorumluluğunun hepimize ait olduğunu hatırlatan kitabına adını verdiği korkuyu şöyle anlatıyor: “Erkeklerden korkuyorum çünkü kız kelimesini canımı yakmak için kullandıkları bir silaha dönüştürerek onlardan korkmayı bana erkekler öğretti. Erkeklerden korkuyorum çünkü.
Feminenliğimden nefret etmeyi ve sonunda onu yok etmeyi bana erkekler öğretti. Erkeklerden korkuyorum çünkü benliğimin sıra dışı yanlarından korkmayı bana erkekler öğretti. Korkum o kadar yoğundu ki feminenliğimi reddetmenin yarattığı hasarı telafi etmek, kadınlığımı kurtarıp geri kazanmak neredeyse yirmi yılımı aldı. Şimdi bile, yani bir trans kız olarak açıldıktan sonra, hiç korkmadığım kadar çok korkuyorum. Günün başından sonuna kadar yaptığım seçimlerin birçoğunu bu korku yönetiyor.”
Toronto'da bir üniversitede on yıl boyunca homofobi ve transfobiye karşı atölyeler yürüten Vivek Shraya, erkeklere karşı duyduğu korkuyu, hem bir hayatta kalma içgüdüsü olarak bedenini koruyan, hem de aşırı kullanımdan dolayı bedenini yıpratan bir yakıta benzetiyor ve ekliyor: “Erkeklerden korkuyorum ama belli bir erkekle yaşadığım tek bir olaydan dolayı değil. Burada saydığım ve daha anlatmadığım ve hâIâ yüzleşmekte olduğum günlük deneyimlerle biriktirdiğim onca hasardan dolayı erkeklerden korkuyorum!'
Shraya, hem cinsiyet ve cinselliğe dair kaygılarla korkuların ne kadar derinim ize işlediğini gösteren hem de transfobiye dur deme sorumluluğunun hepimize ait olduğunu hatırlatan kitabına adını verdiği korkuyu şöyle anlatıyor: “Erkeklerden korkuyorum çünkü kız kelimesini canımı yakmak için kullandıkları bir silaha dönüştürerek onlardan korkmayı bana erkekler öğretti. Erkeklerden korkuyorum çünkü.
Feminenliğimden nefret etmeyi ve sonunda onu yok etmeyi bana erkekler öğretti. Erkeklerden korkuyorum çünkü benliğimin sıra dışı yanlarından korkmayı bana erkekler öğretti. Korkum o kadar yoğundu ki feminenliğimi reddetmenin yarattığı hasarı telafi etmek, kadınlığımı kurtarıp geri kazanmak neredeyse yirmi yılımı aldı. Şimdi bile, yani bir trans kız olarak açıldıktan sonra, hiç korkmadığım kadar çok korkuyorum. Günün başından sonuna kadar yaptığım seçimlerin birçoğunu bu korku yönetiyor.”
Toronto'da bir üniversitede on yıl boyunca homofobi ve transfobiye karşı atölyeler yürüten Vivek Shraya, erkeklere karşı duyduğu korkuyu, hem bir hayatta kalma içgüdüsü olarak bedenini koruyan, hem de aşırı kullanımdan dolayı bedenini yıpratan bir yakıta benzetiyor ve ekliyor: “Erkeklerden korkuyorum ama belli bir erkekle yaşadığım tek bir olaydan dolayı değil. Burada saydığım ve daha anlatmadığım ve hâIâ yüzleşmekte olduğum günlük deneyimlerle biriktirdiğim onca hasardan dolayı erkeklerden korkuyorum!'
Hint asıllı, Kanadah trans performans sanatçısı ve yazar Vivek Shraya'nın, 77 sayfaya birçok deneyi, duyguyu ve dersi sığdırdığı kitabı, Güldünya YayınIarı'ndan çıktı. Shraya'nın erkekliğin ona bir erkek olarak nasıl dayatıld ığını, bir kız olarak onu nasıl rahatsız etmeye devam ettiğini ve cinsiyeti 21. yüzyıl için nasıl yeniden hayaI edebileceğimizi aktardığı bu dopdolu anlatı Emek Ergun çevirisiyle yayınlandı.
Shraya, hem cinsiyet ve cinselliğe dair kaygılarla korkuların ne kadar derinim ize işlediğini gösteren hem de transfobiye dur deme sorumluluğunun hepimize ait olduğunu hatırlatan kitabına adını verdiği korkuyu şöyle anlatıyor: “Erkeklerden korkuyorum çünkü kız kelimesini canımı yakmak için kullandıkları bir silaha dönüştürerek onlardan korkmayı bana erkekler öğretti. Erkeklerden korkuyorum çünkü.
Feminenliğimden nefret etmeyi ve sonunda onu yok etmeyi bana erkekler öğretti. Erkeklerden korkuyorum çünkü benliğimin sıra dışı yanlarından korkmayı bana erkekler öğretti. Korkum o kadar yoğundu ki feminenliğimi reddetmenin yarattığı hasarı telafi etmek, kadınlığımı kurtarıp geri kazanmak neredeyse yirmi yılımı aldı. Şimdi bile, yani bir trans kız olarak açıldıktan sonra, hiç korkmadığım kadar çok korkuyorum. Günün başından sonuna kadar yaptığım seçimlerin birçoğunu bu korku yönetiyor.”
Toronto'da bir üniversitede on yıl boyunca homofobi ve transfobiye karşı atölyeler yürüten Vivek Shraya, erkeklere karşı duyduğu korkuyu, hem bir hayatta kalma içgüdüsü olarak bedenini koruyan, hem de aşırı kullanımdan dolayı bedenini yıpratan bir yakıta benzetiyor ve ekliyor: “Erkeklerden korkuyorum ama belli bir erkekle yaşadığım tek bir olaydan dolayı değil. Burada saydığım ve daha anlatmadığım ve hâIâ yüzleşmekte olduğum günlük deneyimlerle biriktirdiğim onca hasardan dolayı erkeklerden korkuyorum!'
Shraya, hem cinsiyet ve cinselliğe dair kaygılarla korkuların ne kadar derinim ize işlediğini gösteren hem de transfobiye dur deme sorumluluğunun hepimize ait olduğunu hatırlatan kitabına adını verdiği korkuyu şöyle anlatıyor: “Erkeklerden korkuyorum çünkü kız kelimesini canımı yakmak için kullandıkları bir silaha dönüştürerek onlardan korkmayı bana erkekler öğretti. Erkeklerden korkuyorum çünkü.
Feminenliğimden nefret etmeyi ve sonunda onu yok etmeyi bana erkekler öğretti. Erkeklerden korkuyorum çünkü benliğimin sıra dışı yanlarından korkmayı bana erkekler öğretti. Korkum o kadar yoğundu ki feminenliğimi reddetmenin yarattığı hasarı telafi etmek, kadınlığımı kurtarıp geri kazanmak neredeyse yirmi yılımı aldı. Şimdi bile, yani bir trans kız olarak açıldıktan sonra, hiç korkmadığım kadar çok korkuyorum. Günün başından sonuna kadar yaptığım seçimlerin birçoğunu bu korku yönetiyor.”
Toronto'da bir üniversitede on yıl boyunca homofobi ve transfobiye karşı atölyeler yürüten Vivek Shraya, erkeklere karşı duyduğu korkuyu, hem bir hayatta kalma içgüdüsü olarak bedenini koruyan, hem de aşırı kullanımdan dolayı bedenini yıpratan bir yakıta benzetiyor ve ekliyor: “Erkeklerden korkuyorum ama belli bir erkekle yaşadığım tek bir olaydan dolayı değil. Burada saydığım ve daha anlatmadığım ve hâIâ yüzleşmekte olduğum günlük deneyimlerle biriktirdiğim onca hasardan dolayı erkeklerden korkuyorum!'
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.