1199100590
486387
https://www.simurgkitabevi.com/eski-istanbuldan-hatiralar-2
Eski İstanbul'dan Hatıralar - #smrgSAHAF
0.00
Eski bir gazeteci olan Sadri Sema'nın önce Vakit gazetesinde yayımlanmış, daha sonra bir kitapçık biçiminde derlenerek aynı gazetenin yayınları arasında çıkmış olan Eski İstanbul'dan Hatıralar'ı, karakteri ve çehresi bugün artık tanınmayacak kadar değişmiş olan bir şehrin yüzyıl başındaki gündelik hayatını canlandırıyor. Sadri Sema (Aydoğdu) hatıralarını yazarken oldukça sade bir dil kullanmış, 'konuşur gibi' yazmış, yıllar sonra kulaklarında yankılanan sesleri, hafızasından silinmeyen izleri tasvir etmiştir. Sadri Sema'yı okurken kendinizi bir zamanların Meserret'inde ya da İkbal Kahvesi'nde bir köşede oturmuş, sigarasını ağızlığına takmış kahvesini höpürdeten, bir yandan da hatıralarını nakleden bir Bâbıâli emektarıyla sohbet ederken bulacaksınız. Size 90 yıl öncesinin İstanbul'unu, atlı tramvayları, girişinde beyaz önlüklü tahsildarların durduğu Galata Köprüsü'nü, sokak satıcılarının farklı ezgilerle yüklü seslerini, külhanbeylerini, elinde usturalarıyla sokak berberlerini, yokuşu dinlene dinlene çıkan Ahmet Rasim'i, Samih Rıfat'ı, Hüseyin Cahit'i, Andelip Faik Esat'ı, Filozof Rıza Tevfik'i İhtifalci Ziya'yı.. anlatacak. Kaybolan bir zamana yolculuk bu...
Eski bir gazeteci olan Sadri Sema'nın önce Vakit gazetesinde yayımlanmış, daha sonra bir kitapçık biçiminde derlenerek aynı gazetenin yayınları arasında çıkmış olan Eski İstanbul'dan Hatıralar'ı, karakteri ve çehresi bugün artık tanınmayacak kadar değişmiş olan bir şehrin yüzyıl başındaki gündelik hayatını canlandırıyor. Sadri Sema (Aydoğdu) hatıralarını yazarken oldukça sade bir dil kullanmış, 'konuşur gibi' yazmış, yıllar sonra kulaklarında yankılanan sesleri, hafızasından silinmeyen izleri tasvir etmiştir. Sadri Sema'yı okurken kendinizi bir zamanların Meserret'inde ya da İkbal Kahvesi'nde bir köşede oturmuş, sigarasını ağızlığına takmış kahvesini höpürdeten, bir yandan da hatıralarını nakleden bir Bâbıâli emektarıyla sohbet ederken bulacaksınız. Size 90 yıl öncesinin İstanbul'unu, atlı tramvayları, girişinde beyaz önlüklü tahsildarların durduğu Galata Köprüsü'nü, sokak satıcılarının farklı ezgilerle yüklü seslerini, külhanbeylerini, elinde usturalarıyla sokak berberlerini, yokuşu dinlene dinlene çıkan Ahmet Rasim'i, Samih Rıfat'ı, Hüseyin Cahit'i, Andelip Faik Esat'ı, Filozof Rıza Tevfik'i İhtifalci Ziya'yı.. anlatacak. Kaybolan bir zamana yolculuk bu...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.