Başta Atatürk olmak üzere, kuruluş ve gelişim evresindeki tutum ve eylemleriyle Cumhurbaşkanı olarak inönü, Millî Eğitim Bakanı olarak Saffet Arıkan ve Hasan Âli Yücel, sistemin mimarı, kurucusu, uygulayıcısı, en büyük emektarı ve en ağır saldırılara uğrıyanı ilköğretim Genel Müdürü Hakkı Tonguç, bu ışıklı yolun ölmez, unutulmaz önderleri olarak daima anılacaklardır. Bunlarla birlikte, görevi nerede ve hangi derecede olursa olsun, sistemin uygulanmasında türlü engelleri, güçlükleri, üzüntüleri göze alarak geceli gündüzlü çalışmış, alnı teri dökmüş, katkıda bulunmuş olanlar da saygı ile şükranla anılmaya lâyıktırlar.
Bu kitabın amacı, deney evresiyle kuruluşu üzerinden geçen 34. yılda köy enstitüsü denemesinin benimsediği eğitim ilkelerini ve toplumsal sorunları, işleyiş düzenini, getirdiklerini ve yapılan eleştirmelerin gerçeklerle, olan ve olmayan ilişkilerini olduğu gibi okuyucularına, Millî Eğitim Tarihine sunmaktır. Bu amacı gerçekleştirmeye çalışırken, kişisel sataşmalara, kişilere çevrili eleştirilere yer verilmemiştir. Ancak, türlü açılardan ileri sürülen, köy enstitülerinin yanında ve karşısında yer alan görüşlerin, eleştirmelerin anlam ve kapsamları üzerinde durulmuş, gerekli açıklamalara yer verilmiştir. (Önsözden)
Başta Atatürk olmak üzere, kuruluş ve gelişim evresindeki tutum ve eylemleriyle Cumhurbaşkanı olarak inönü, Millî Eğitim Bakanı olarak Saffet Arıkan ve Hasan Âli Yücel, sistemin mimarı, kurucusu, uygulayıcısı, en büyük emektarı ve en ağır saldırılara uğrıyanı ilköğretim Genel Müdürü Hakkı Tonguç, bu ışıklı yolun ölmez, unutulmaz önderleri olarak daima anılacaklardır. Bunlarla birlikte, görevi nerede ve hangi derecede olursa olsun, sistemin uygulanmasında türlü engelleri, güçlükleri, üzüntüleri göze alarak geceli gündüzlü çalışmış, alnı teri dökmüş, katkıda bulunmuş olanlar da saygı ile şükranla anılmaya lâyıktırlar.
Bu kitabın amacı, deney evresiyle kuruluşu üzerinden geçen 34. yılda köy enstitüsü denemesinin benimsediği eğitim ilkelerini ve toplumsal sorunları, işleyiş düzenini, getirdiklerini ve yapılan eleştirmelerin gerçeklerle, olan ve olmayan ilişkilerini olduğu gibi okuyucularına, Millî Eğitim Tarihine sunmaktır. Bu amacı gerçekleştirmeye çalışırken, kişisel sataşmalara, kişilere çevrili eleştirilere yer verilmemiştir. Ancak, türlü açılardan ileri sürülen, köy enstitülerinin yanında ve karşısında yer alan görüşlerin, eleştirmelerin anlam ve kapsamları üzerinde durulmuş, gerekli açıklamalara yer verilmiştir. (Önsözden)