İçimde bir korku var. Korku da değil. Daha çok endişe. İdeolojiden korksak kitap okumazdık. Yol boyu polisin orantısız şiddetinden dolayı gözünü kaybeden insanların haberlerini okuyarak hedefe doğru ilerliyorum. Sonunda Harbiye'ye vardığımda gördüğüm manzara, dünyanın en güzel vahşeti gibi. Şu anda paralel evrende beni hiçbir şey şaşırtamaz. Bir yanda vahşetli bir biçimde insanlara kapsül kapsül gaz atan polisler, bir yanda da en güzel halleriyle ele geçirdikleri dozerle TOMA'yı kovalayan ÇARŞI grubu. Kalabalık gruplar halinde zikzak yaparak, polise şaşırtmacalar vererek Galatasaray Meydanı'na kadar ulaşıyoruz.
İçimde bir korku var. Korku da değil. Daha çok endişe. İdeolojiden korksak kitap okumazdık. Yol boyu polisin orantısız şiddetinden dolayı gözünü kaybeden insanların haberlerini okuyarak hedefe doğru ilerliyorum. Sonunda Harbiye'ye vardığımda gördüğüm manzara, dünyanın en güzel vahşeti gibi. Şu anda paralel evrende beni hiçbir şey şaşırtamaz. Bir yanda vahşetli bir biçimde insanlara kapsül kapsül gaz atan polisler, bir yanda da en güzel halleriyle ele geçirdikleri dozerle TOMA'yı kovalayan ÇARŞI grubu. Kalabalık gruplar halinde zikzak yaparak, polise şaşırtmacalar vererek Galatasaray Meydanı'na kadar ulaşıyoruz.