Osmanlı devri, şüphesiz, tarihimizin en iyi bilmek imkanına sahip olduğumuz bir devirdir. Bu tarihin 15. asrı üzerinde bile şimdi, oldukça zengin bir vesikalar hazinesine malik olduğumuzu anlıyoruz. Bir taraftan İtalyan ve Raguza arşivlerinde Osmanlıların Balkan tarihine dair yapılmış incelemeler, diğer taraftan Türk arşivlerindeki araştırmaların şimdiden verdiği neticeler, bugün 14. ve 15. asır Osmanlı tarihi üzerine oldukça kuvvetli bir ışık salmaktadır. Bu yeni kaynaklarla çalışmaya başladığımız zaman, yalnız 15.asır menakibnamelerinin değil, 19. veya 20. asır tarihçisinin verdiği tasvirlerin dahi, bazen hakikata ne kadar yabancı kaldığı görülmektedir.
Osmanlı devri, şüphesiz, tarihimizin en iyi bilmek imkanına sahip olduğumuz bir devirdir. Bu tarihin 15. asrı üzerinde bile şimdi, oldukça zengin bir vesikalar hazinesine malik olduğumuzu anlıyoruz. Bir taraftan İtalyan ve Raguza arşivlerinde Osmanlıların Balkan tarihine dair yapılmış incelemeler, diğer taraftan Türk arşivlerindeki araştırmaların şimdiden verdiği neticeler, bugün 14. ve 15. asır Osmanlı tarihi üzerine oldukça kuvvetli bir ışık salmaktadır. Bu yeni kaynaklarla çalışmaya başladığımız zaman, yalnız 15.asır menakibnamelerinin değil, 19. veya 20. asır tarihçisinin verdiği tasvirlerin dahi, bazen hakikata ne kadar yabancı kaldığı görülmektedir.