Kolay değildir böyle bir yaşamın öyküsünü yazmak. Fatin Rüştü Zorlu hakkında oluşmuş önyargıların, hatta doğrudan kendi kişisel duygularının üstüne çıkıp gerçek ile muhayyileyi ve çoğu kez kıskançlık, rekabet ve boyutsuzluktan kaynaklanan iftira ve rivayetleri birbirinden ayırıp bilineni, öğrenileni, inanıldığı gibi ortaya koyabilmek gerekti. Günver, bu zoru iyi başarmıştır.
Semih Günver, artık sadece, diplomatik alandaki geçmiş hizmetleri ve başarıları ile anılan bir diplomat değildir. Günver'in gazetelerimizde yayımlanan önemli güncel dış politika sorunlarımız üzerindeki makaleleri ve mesleki anıları da dikkat ve beğeni ile izlenmektedir. Bunların da ötesinde, yazın âleminde daha ilk yapıtı ile kendisine hemen bir yer yapabilmiş, üslubunun akıcılığı, olayların çekici yönlerini renkli şekilde ve incelikle gözler 6nüne serebilme becerisi ile aranılan bir kalem olmuştur.
Ben, Semih Günver'in, edebiyat alanındaki bu başarısından hem meslektaşı, hem de liseden itibaren sınıf arkadaşı olarak gerçek bir zevk duyuyorum. Onunla, hepimiz, edebiyat âleminde temsil ediliyoruz gibi tatlı bir duygu içimi kaplıyor,
Bugün, Günver'in benliğinde diplomatlık yönü ve yazarlık yönü tam bir rekabet halindedir. En güzeli de Günver'in bunlardan birini diğeri uğruna feda etmek niyetinde olmadığının görülmesidir.
Semih Günver'in yazdığı bu son öykü, zarif, sürükleyici bir üslup yanında, iyi niyetli bir kalbi de ortaya koymaktadır. Günver, kitabında bütün muzip mizacını koruyor, fakat aynı zamanda insanları eleştirmekten çok, övmekten zevk aldığını da bizlere anlatıyor. -Hasan Esat Işık Ekim 1985 (Arka kapaktan)
Kolay değildir böyle bir yaşamın öyküsünü yazmak. Fatin Rüştü Zorlu hakkında oluşmuş önyargıların, hatta doğrudan kendi kişisel duygularının üstüne çıkıp gerçek ile muhayyileyi ve çoğu kez kıskançlık, rekabet ve boyutsuzluktan kaynaklanan iftira ve rivayetleri birbirinden ayırıp bilineni, öğrenileni, inanıldığı gibi ortaya koyabilmek gerekti. Günver, bu zoru iyi başarmıştır.
Semih Günver, artık sadece, diplomatik alandaki geçmiş hizmetleri ve başarıları ile anılan bir diplomat değildir. Günver'in gazetelerimizde yayımlanan önemli güncel dış politika sorunlarımız üzerindeki makaleleri ve mesleki anıları da dikkat ve beğeni ile izlenmektedir. Bunların da ötesinde, yazın âleminde daha ilk yapıtı ile kendisine hemen bir yer yapabilmiş, üslubunun akıcılığı, olayların çekici yönlerini renkli şekilde ve incelikle gözler 6nüne serebilme becerisi ile aranılan bir kalem olmuştur.
Ben, Semih Günver'in, edebiyat alanındaki bu başarısından hem meslektaşı, hem de liseden itibaren sınıf arkadaşı olarak gerçek bir zevk duyuyorum. Onunla, hepimiz, edebiyat âleminde temsil ediliyoruz gibi tatlı bir duygu içimi kaplıyor,
Bugün, Günver'in benliğinde diplomatlık yönü ve yazarlık yönü tam bir rekabet halindedir. En güzeli de Günver'in bunlardan birini diğeri uğruna feda etmek niyetinde olmadığının görülmesidir.
Semih Günver'in yazdığı bu son öykü, zarif, sürükleyici bir üslup yanında, iyi niyetli bir kalbi de ortaya koymaktadır. Günver, kitabında bütün muzip mizacını koruyor, fakat aynı zamanda insanları eleştirmekten çok, övmekten zevk aldığını da bizlere anlatıyor. -Hasan Esat Işık Ekim 1985 (Arka kapaktan)