#smrgSAHAF Fatma'nın Talihi: Tunus'tan Paris'e Bir Yaşam Mücadelesi -
Tunus'un bir köyünde yaşayan Fatma kocası tarafından terk edilmiş talihsiz bir kadındır. Kız kardeşi Raşide, Paris'te Kontes Poulais du Roc'un yanında hizmetçi olarak çalışmaktadır. Raşide Paris'te korkunç bir kazada hayatını kaybeder. Hem kardeşini hem kocasını kaybeden Fatma, kalbindeki derin yaraları tamir etmeye uğraşırken Paris'ten bir mektup alır. Kontes kardeşinin yerine onun geçmesini rica etmektedir.
Tunus'un köyünden kalkıp Paris'e gelen Fatma sudan çıkmış balığa döner. Bir yandan şehre uyum sağlamaya çalışırken, bir yandan da Kontes'in bitmek tükenmek bilmeyen taleplerini yerine getirmeye çalışır. Ama bir sorun vardır. Fatma kontesin talep ettiği şeylerin çoğundan bihaberdir. Örneğin Kontes'in en büyük zevki kendisine kitap okunmasıdır, ama Fatma okuma yazma bile bilmemektedir. Alışveriş yapmayı ve hatta Kontes'in köpeğini gezdirmeyi bile beceremez.
Tam bu sırada hikaye neşeli Yeşilçam filmlerini andıran bir peri masalına dönüşür. Fatma'nın temiz yüreğini gören iyi kalpli komşuları ona yardım etmek için birbirleriyle yarışırlar. Fonda Paris'in romantik ve kozmopolit atmosferi ve Fatma'nın küçük dünyasında, adeta bambaşka bir dünyadan gelmiş mütevazı, samimi, candan insanlar, son yıllarda kaybetmekte olduğumuz değerleri bizlere hatırlatır.
Dryansky ikilisinden kalplere hitap eden, Flaubert'e göndermelerle dolu muhteşem bir edebiyat şöleni.
Tunus'un bir köyünde yaşayan Fatma kocası tarafından terk edilmiş talihsiz bir kadındır. Kız kardeşi Raşide, Paris'te Kontes Poulais du Roc'un yanında hizmetçi olarak çalışmaktadır. Raşide Paris'te korkunç bir kazada hayatını kaybeder. Hem kardeşini hem kocasını kaybeden Fatma, kalbindeki derin yaraları tamir etmeye uğraşırken Paris'ten bir mektup alır. Kontes kardeşinin yerine onun geçmesini rica etmektedir.
Tunus'un köyünden kalkıp Paris'e gelen Fatma sudan çıkmış balığa döner. Bir yandan şehre uyum sağlamaya çalışırken, bir yandan da Kontes'in bitmek tükenmek bilmeyen taleplerini yerine getirmeye çalışır. Ama bir sorun vardır. Fatma kontesin talep ettiği şeylerin çoğundan bihaberdir. Örneğin Kontes'in en büyük zevki kendisine kitap okunmasıdır, ama Fatma okuma yazma bile bilmemektedir. Alışveriş yapmayı ve hatta Kontes'in köpeğini gezdirmeyi bile beceremez.
Tam bu sırada hikaye neşeli Yeşilçam filmlerini andıran bir peri masalına dönüşür. Fatma'nın temiz yüreğini gören iyi kalpli komşuları ona yardım etmek için birbirleriyle yarışırlar. Fonda Paris'in romantik ve kozmopolit atmosferi ve Fatma'nın küçük dünyasında, adeta bambaşka bir dünyadan gelmiş mütevazı, samimi, candan insanlar, son yıllarda kaybetmekte olduğumuz değerleri bizlere hatırlatır.
Dryansky ikilisinden kalplere hitap eden, Flaubert'e göndermelerle dolu muhteşem bir edebiyat şöleni.