Edebiyatta "kadın" konusunda dünya çapında çalışmalarda üç metot uygulanmaktadır: Birincisi, bir okur olarak kadının eser içindeki kadına bakışını incelemek; ikincisi, kadın yazarları incelemek; üçüncüsü ise, kadınların yazma şeklinin farklılığını veya "kadınsı yazmanın" ne olduğunu keşfetmektir. Showalter, feminist eleştiriyi iki türe ayırır ve birinci tür eleştiride bir kadın okur olarak erkek yazarların eserlerini ele alarak bunu "feminist eleştiri" (feminist critigue) diye adlandırır. İkincisi kadını yazar olarak ele alır ve bunu da "kadın eleştiri" (gyno critics) olarak adlandırır.
Bu kitapta yukarıdaki eleştiri metotları temel olarak ele alınarak Türk ve Kore romanlardaki kadın karakterleri incelenmiştir. Türkiye ve Kore 19. yy'dan itibaren Batılılaşma ve modernleşme doğrultusunda politik, ekonomik, toplumsal ve kültürel olarak birbirine benzeyen bir değişim yapısına sahiptir. Bu toplumsal değişimi edebiyat eserlerinde de görmemiz mümkündür. Özellikle Türkiye ve Kore'nin İslam ve Konfüçyüzm kültürü olmak üzere değişik kültüre dayanmak, farklı gelenek ve özelliğe sahip olmak açısından taşıdıkları farklılıklara rağmen kadın sorunları konusunda ortak özelliklere sahip olmasının büyük anlam taşıdığına inanmaktayım." - Prof. Dr. Eunkyung Oh
Edebiyatta "kadın" konusunda dünya çapında çalışmalarda üç metot uygulanmaktadır: Birincisi, bir okur olarak kadının eser içindeki kadına bakışını incelemek; ikincisi, kadın yazarları incelemek; üçüncüsü ise, kadınların yazma şeklinin farklılığını veya "kadınsı yazmanın" ne olduğunu keşfetmektir. Showalter, feminist eleştiriyi iki türe ayırır ve birinci tür eleştiride bir kadın okur olarak erkek yazarların eserlerini ele alarak bunu "feminist eleştiri" (feminist critigue) diye adlandırır. İkincisi kadını yazar olarak ele alır ve bunu da "kadın eleştiri" (gyno critics) olarak adlandırır.
Bu kitapta yukarıdaki eleştiri metotları temel olarak ele alınarak Türk ve Kore romanlardaki kadın karakterleri incelenmiştir. Türkiye ve Kore 19. yy'dan itibaren Batılılaşma ve modernleşme doğrultusunda politik, ekonomik, toplumsal ve kültürel olarak birbirine benzeyen bir değişim yapısına sahiptir. Bu toplumsal değişimi edebiyat eserlerinde de görmemiz mümkündür. Özellikle Türkiye ve Kore'nin İslam ve Konfüçyüzm kültürü olmak üzere değişik kültüre dayanmak, farklı gelenek ve özelliğe sahip olmak açısından taşıdıkları farklılıklara rağmen kadın sorunları konusunda ortak özelliklere sahip olmasının büyük anlam taşıdığına inanmaktayım." - Prof. Dr. Eunkyung Oh