Stone, yalın diliyle bizi yedi alanda düşünmeye itiyor: Cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsellik, cinsel fark, özcülük, doğum ve feminizm. Cinsiyet nedir; biyolojik midir, performatif midir yoksa toplumsal bir inşa mıdır? Birbirimizi cinsiyete göre sınıflandırmaktan kaçınabilir miyiz? Ya da toplumsal cinsiyet nedir? Toplumsal cinsiyetleri yeniden tanımlamayı mı, ortadan kaldırmayı mı yoksa çoğaltmayı mı hedeflemeliyiz? Dişi ve erkek bedene dair belli sembolik kalıplar içeren kültürler değiştirilebilir mi? Peki kadın kimdir? Tüm kadınların ortak nitelikleri var mıdır? Yoksa fark üzerinden bir okuma mı yapmak gerekir? Öyleyse kadınların farkını ortaya koymak, eşitlik mücadeleleriyle ters düşer mi?
Stone, her bölümde karşımıza çıkan böyle onlarca soruyu, asla indirgemeciliğe düşmeden sakince yanıtlıyor. Bunu yaparken, Irigaray, de Beauvoir, Butler, Wittig ve daha nice önemli feminist düşünürün fikirlerini kat ettiği gibi, Arendt, Foucault, Freud ve Lacan gibi düşünürlerin feminist felsefeye etkilerini de ortaya seriyor. Bu kitap feminist felsefe, feminist teori, kadın araştırmaları ve politik teoriyle ilgilenen herkes için başvuru niteliğinde…
YAZAR Alison Stone, Lancaster Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde profesördür. Başlıca çalışma alanları feminist felsefe ve Kant sonrası kıta felsefesidir. Feminist felsefe bağlamında cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve beden araştırmaları üzerinden bilhassa Irigaray ve Fransız feminizmine yoğunlaşır. Feminizm ile psikanaliz ilişkisini incelediği gibi annelik üzerine de araştırmaları mevcuttur. Bu alanlarda kaleme aldığı dört kitabı bulunur: Petrified Intelligence: Nature in Hegel's Philosophy (2004), Luce Irigaray and the Philosophy of Sexual Difference (2006), Feminist Felsefeye Giriş (2007, Otonom Yay. 2016) ve Feminism, Psychoanalysis and Maternal Subjectivity (2011). Bu kitapları dışında derlemelere de katkıda bulunmuş ve çok sayıda makalesi yayınlanmıştır.
Stone, yalın diliyle bizi yedi alanda düşünmeye itiyor: Cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsellik, cinsel fark, özcülük, doğum ve feminizm. Cinsiyet nedir; biyolojik midir, performatif midir yoksa toplumsal bir inşa mıdır? Birbirimizi cinsiyete göre sınıflandırmaktan kaçınabilir miyiz? Ya da toplumsal cinsiyet nedir? Toplumsal cinsiyetleri yeniden tanımlamayı mı, ortadan kaldırmayı mı yoksa çoğaltmayı mı hedeflemeliyiz? Dişi ve erkek bedene dair belli sembolik kalıplar içeren kültürler değiştirilebilir mi? Peki kadın kimdir? Tüm kadınların ortak nitelikleri var mıdır? Yoksa fark üzerinden bir okuma mı yapmak gerekir? Öyleyse kadınların farkını ortaya koymak, eşitlik mücadeleleriyle ters düşer mi?
Stone, her bölümde karşımıza çıkan böyle onlarca soruyu, asla indirgemeciliğe düşmeden sakince yanıtlıyor. Bunu yaparken, Irigaray, de Beauvoir, Butler, Wittig ve daha nice önemli feminist düşünürün fikirlerini kat ettiği gibi, Arendt, Foucault, Freud ve Lacan gibi düşünürlerin feminist felsefeye etkilerini de ortaya seriyor. Bu kitap feminist felsefe, feminist teori, kadın araştırmaları ve politik teoriyle ilgilenen herkes için başvuru niteliğinde…
YAZAR Alison Stone, Lancaster Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde profesördür. Başlıca çalışma alanları feminist felsefe ve Kant sonrası kıta felsefesidir. Feminist felsefe bağlamında cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve beden araştırmaları üzerinden bilhassa Irigaray ve Fransız feminizmine yoğunlaşır. Feminizm ile psikanaliz ilişkisini incelediği gibi annelik üzerine de araştırmaları mevcuttur. Bu alanlarda kaleme aldığı dört kitabı bulunur: Petrified Intelligence: Nature in Hegel's Philosophy (2004), Luce Irigaray and the Philosophy of Sexual Difference (2006), Feminist Felsefeye Giriş (2007, Otonom Yay. 2016) ve Feminism, Psychoanalysis and Maternal Subjectivity (2011). Bu kitapları dışında derlemelere de katkıda bulunmuş ve çok sayıda makalesi yayınlanmıştır.