1921'de Almanya'nın Hamburg kentinde doğdu. II. Dünya Savaşı sırasında çok genç yaşta askere alındı; Rusya cephesinde ağır yaralandı. Savaşa ve nasyonal sosyalizme karşı görüşleri yüzünden tutuklandı. Difteri ve sarılığa yakalanmış olmasına karşın 8 ay hapis yattı. Salıverildikten sonra yeniden cepheye gönderildi. Çürüğe ayrılacağı sırada bir daha tutuklandı ve bu kez 9 ay cezaevinde kaldı. Savaştan sonra sağlığının giderek kötüleşmesi üzerine İsviçre'de bir hastaneye yatırıldı. 1947'de öldüğünde henüz 26 yaşındaydı. Borchert, Kapıların Dışında adlı tek oyununu 1946'da tamamladı; Fener, Gece ve Yıldızlar adlı şiir kitabı ile Karahindiba ve Bu Salı adlı öykü kitaplarını yaşamının son iki yılında yayınladı.
Ben ölünce
hiç değilse
bir fener olsam;
kapında dursam,
soluk donuk geceyi
aydınlığa boğsam Evet, hiç değilse ben ölünce bir fener olsam; tek başıma geceleri, uykulardayken dünya, gökte ayla senli benli sohbete dalsam. Wolfgang Borchert, II. Dünya Savaşı yıllarında savaşın bütün acılarını tattı, yaralandı, hastalıklara yakalandı, savaş karşıtı görüşlerinden ötürü hapis yattı. Henüz 26 yaşındayken öldüğünde, ardında bir dolu şiir ve öyküyle tüm dünyayı etkileyen Kapıların Dışında adlı bir oyun ve yüreklerde bugün de yankılanan savaş karşıtı bir manifesto bıraktı. Borchert'in, Behçet Necatigil'in çevirdiği olağanüstü güzellikteki Fener, Gece ve Yıldızlar adlı şiir kitabıyla Ayşe Sarısayın'ın dilimize kazandırdığı ölümünden sonra yayınlanan şiirlerini bir arada sunuyoruz. (Tanıtım Bülteninden)