#smrgKİTABEVİ Fenomenoloji ve Geleceği - 2020
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
1199196395
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Derleyen : Mesut Keskin
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
87,10
Havale/EFT ile:
84,49
1199099381
485182
https://www.simurgkitabevi.com/fenomenoloji-ve-gelecegi-2020
Fenomenoloji ve Geleceği - 2020 #smrgKİTABEVİ
87.10
Fenomenoloji, 20. yüzyılın eşiğine dek uzanan bir geleneğe doğru geriye gider. 1900 yılında, Freud'un Rüya Yorumu adlı eseriyle eşzamanlı olarak, Husserl'in Mantık Araştırmaları adlı eserinin ilk cildi çıktı. O zamanlar felsefi açıdan, yeni-Kantçılık Alman üniversitelerinde söz sahibiydi. 19. yüzyılın psikolojisi, Herbart ve Wundt ile birlikte her yerde hazır ve nazırdı, ama çok öncesinde Brentano ve Dilthey, yeni yolların peşindeydi. Frege, Russell ve Whitehead matematiksel açıdan desteklenmiş formel bir mantığı ortaya koydu. James ve Bergson, empirist bir tarzda sırf tecrübe verilerine dayanmayan bir tecrübe düşüncesi için çabaladı. Viyana, Göttingen, Jena, Münih, Marburg ve Freiburg'ta oluşan birçok temas, öncelikle Üçüncü Reich'in enkazı altında kayboldu; kısmen Batılı ülkelere doğru, Leuven'de Husserl Arşivi, Paris entelektüel ortamı veya New York New School'a doğru kaydı; Almanya'da ise I·kinci Dünya Savaşından sonra ilkin yavaş yavaş yine canlandılar. Almanya'da Edmund Husserl, Martin Heidegger, Max Scheler ve belirli bir mesafeyle Helmuth Plessner ses verdi. Fransa'da ise Jean-Paul Sartre, Maurice Merleau-Ponty, Emmanuel Levinas, Paul Ricoeur ve Jacques Derrida'ya kadar uzandı. I·spanya'da Ortega y Gasset, fenomenolojinin alımlanmasına katkıda bulundu. Fenomenolojinin ABD'ye alınması için her şeyden önce Alfred Schütz ve Aron Gurwitsch ve de Hannah Arendt, Hans Jonas gibi mültecilerin şekillendirdiği New School'un bilimsel ortamı göz kulak oldu. Buna ek olarak Moskova'dan Gustav Spet, Krakow'dan Roman Ingarden ve Prag'dan Jan Patocka geldi ve Batı'daki yeni düşünsel serveti yayan Doğu Avrupalı mültecilerin büyük bir sayısı unutulmamalıdır. Dünya çapındaki yayılma, sadece Avrupa'nın doğusuna ve güneyine değil, aynı zamanda Kuzey ve Güney Amerika'ya, etkisi büyümeye devam edecek Doğu Asya kültür bölgesine ulaştı. Fakat bundan sonra ne gelir ve günümüzde ne beklenebilir?
Bernhard Waldenfels
Bernhard Waldenfels
Fenomenoloji, 20. yüzyılın eşiğine dek uzanan bir geleneğe doğru geriye gider. 1900 yılında, Freud'un Rüya Yorumu adlı eseriyle eşzamanlı olarak, Husserl'in Mantık Araştırmaları adlı eserinin ilk cildi çıktı. O zamanlar felsefi açıdan, yeni-Kantçılık Alman üniversitelerinde söz sahibiydi. 19. yüzyılın psikolojisi, Herbart ve Wundt ile birlikte her yerde hazır ve nazırdı, ama çok öncesinde Brentano ve Dilthey, yeni yolların peşindeydi. Frege, Russell ve Whitehead matematiksel açıdan desteklenmiş formel bir mantığı ortaya koydu. James ve Bergson, empirist bir tarzda sırf tecrübe verilerine dayanmayan bir tecrübe düşüncesi için çabaladı. Viyana, Göttingen, Jena, Münih, Marburg ve Freiburg'ta oluşan birçok temas, öncelikle Üçüncü Reich'in enkazı altında kayboldu; kısmen Batılı ülkelere doğru, Leuven'de Husserl Arşivi, Paris entelektüel ortamı veya New York New School'a doğru kaydı; Almanya'da ise I·kinci Dünya Savaşından sonra ilkin yavaş yavaş yine canlandılar. Almanya'da Edmund Husserl, Martin Heidegger, Max Scheler ve belirli bir mesafeyle Helmuth Plessner ses verdi. Fransa'da ise Jean-Paul Sartre, Maurice Merleau-Ponty, Emmanuel Levinas, Paul Ricoeur ve Jacques Derrida'ya kadar uzandı. I·spanya'da Ortega y Gasset, fenomenolojinin alımlanmasına katkıda bulundu. Fenomenolojinin ABD'ye alınması için her şeyden önce Alfred Schütz ve Aron Gurwitsch ve de Hannah Arendt, Hans Jonas gibi mültecilerin şekillendirdiği New School'un bilimsel ortamı göz kulak oldu. Buna ek olarak Moskova'dan Gustav Spet, Krakow'dan Roman Ingarden ve Prag'dan Jan Patocka geldi ve Batı'daki yeni düşünsel serveti yayan Doğu Avrupalı mültecilerin büyük bir sayısı unutulmamalıdır. Dünya çapındaki yayılma, sadece Avrupa'nın doğusuna ve güneyine değil, aynı zamanda Kuzey ve Güney Amerika'ya, etkisi büyümeye devam edecek Doğu Asya kültür bölgesine ulaştı. Fakat bundan sonra ne gelir ve günümüzde ne beklenebilir?
Bernhard Waldenfels
Bernhard Waldenfels
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.