Giritte tanıştığı fotoğraf sanatına olan aşkı ve tutkusu hayatını idame ettirmek için başka işler yapsa da onu hiç terketmedi. Avrupai tarzda çalışan stüdyolar kurdu, birçok öğrenci ve çırak yetiştirdi... Girit'te başladığı arkeolojik kazı fotoğrafçılığını, ilk Hitit kazılarında yetkinliğe ulaştırdı....
Ama ne yazık ki ilk arzusunu gerçekleştiremedi; hayalinde yaşattığı “fotoğraf okulu”nu kuramadı; çok önem verdiği, fotoğrafçılığın teori ve pratiğini anlattığı kitabını yayımlatamadı...
Bahaettin Rahmi Bediz'in dış çekimlerde yaşamı estetixze eden güçlü bir yapısal kurgu vardır. Büyük negatif camlar kullanarak ahşap makinelerle yaptığı “zaman” boyutunu aştığı çekimlerde, zarif bir kurgu anlayışı öne çıkar. Yaşadığı dönemin aydın ve sanatçılarıyla yaptığı portre çalışmalarında ise, yetkin bir “ekspresyonizm” vurgusu vardır. Çektiği her kare fotoğrafta, sanatına karşı sorumluluğu, yaratma güdüsü, ritmi, duygu, düşünce ve düş dünyası arasında kurduğu denge dikkat çekicidir. Yaşadığı dönemin en “zarif” tanıklarından biri olan “Beyaz Atlı Fotoğrafçı” Bahaettin Rahmi Bediz'in hayatı, birbirinden değerli fotoğrafları ve kartpostalalrı eşliğinde, Meşrutiyetten Cumhuriyete uzanan tarih dilimi içinde akıp giden bir “roman” gibi okumak da mümkün”
Giritte tanıştığı fotoğraf sanatına olan aşkı ve tutkusu hayatını idame ettirmek için başka işler yapsa da onu hiç terketmedi. Avrupai tarzda çalışan stüdyolar kurdu, birçok öğrenci ve çırak yetiştirdi... Girit'te başladığı arkeolojik kazı fotoğrafçılığını, ilk Hitit kazılarında yetkinliğe ulaştırdı....
Ama ne yazık ki ilk arzusunu gerçekleştiremedi; hayalinde yaşattığı “fotoğraf okulu”nu kuramadı; çok önem verdiği, fotoğrafçılığın teori ve pratiğini anlattığı kitabını yayımlatamadı...
Bahaettin Rahmi Bediz'in dış çekimlerde yaşamı estetixze eden güçlü bir yapısal kurgu vardır. Büyük negatif camlar kullanarak ahşap makinelerle yaptığı “zaman” boyutunu aştığı çekimlerde, zarif bir kurgu anlayışı öne çıkar. Yaşadığı dönemin aydın ve sanatçılarıyla yaptığı portre çalışmalarında ise, yetkin bir “ekspresyonizm” vurgusu vardır. Çektiği her kare fotoğrafta, sanatına karşı sorumluluğu, yaratma güdüsü, ritmi, duygu, düşünce ve düş dünyası arasında kurduğu denge dikkat çekicidir. Yaşadığı dönemin en “zarif” tanıklarından biri olan “Beyaz Atlı Fotoğrafçı” Bahaettin Rahmi Bediz'in hayatı, birbirinden değerli fotoğrafları ve kartpostalalrı eşliğinde, Meşrutiyetten Cumhuriyete uzanan tarih dilimi içinde akıp giden bir “roman” gibi okumak da mümkün”