#smrgKİTABEVİ Galatat Sözlükleri - 2008
***
Galatat Sözlükleri adlı bu çalışma
Defter-i Galatât : Ali Seydî, İstanbul 1324(rumi) 1908(miladi) Matbaa-i Kütübhane-i Cihan, 248+2
Fazıl'ın Galatât Defteri: Ali Himmet, Samsun 1338(rumi) 1922(miladi) Şems Matbaası , 91
Galatât: Giridî Sırrı Paşa, İstanbul 1266(hicri) 1850(miladi) Âmire Matbaası, 8+15+4+534
İmlâ ve Galatât. Talim-i Kitâbet : Faik Reşad, İstanbul 1308(hicri) 1891(miladi) Asır Matbaası, (1. Zeyl), 64
Mecmuam: Kerküklü Ahmed Ziyaeddin , İstanbul 1319(hicri) 1902(miladi) Kitabcı Arakel Matbaası, 184
Tashihü'l-galatât ve'l-Muharrefat fî'l-Esmâ ve'l-Lûgat: Mustafa İzzet, İstanbul 1302(hicri) 1885(miladi) Matbaa-i Ebüzziya, 133 + 2
Tercüme-i Galatâti'l-avam: İbn-i Kemal [Kemalpaşazâde Şemseddin Ahmed] , İstanbul 1289(hicri) 1872(miladi) 16
Tetebbuatım ve Müstahzarâtım: Halil Rüşdü [Akır], İstanbul 1315(hicri) 1898(miladi) Ahter Matbaası, 19-32
Yeni Galatât: Halid [Filiztekin], İstanbul 1926(miladi) İkdam Matbaası, 38
adlı eseler temel alınarak hazırlanmıştır.
"Yanlış, yanılma, hata" anlamına gelen galat, bir dil bilimi terimi olarak "bir dilden başka bir dile geçerken biçim ve anlam açısından değişikliğe uğrayan kelime veya kelime grupları" şeklinde tanımlanmaktadır. Kelimenin çokluk şekli galatât'dır. Yanlış anlamına geldiği halde herkesçe benimsenip kullanılan kelimelere galat-ı meşhur, hiçbir şekilde kullanımı uygun görülmeyen kelimelere de galat- fahiş denmektedir.
Uzun bir geçmişe sahip olan ve bir imparatorluk dili haline gelen Türk dili, 13. ve 14. yüzyıllarda geniş bir coğrafyaya yayılmaya başlamış, önce dilimize yerleşmeye başlayan Arapça ve Farsça kelimeler, daha sonra batı kökenli kelimeler, deyimler ve anlatım biçimleri de eklenmiştir. Ses veya anlam değişikliğine uğrayarak Türkçeye yerleşen bu yabancı öğeler konusunda bazı Osmanlı aydınları tarafından çeşitli sözlükler ve risaleler yazılmıştır.
Bu eserde, galatlar konusunda yazılmış bu sözlükler tanıtılmış, yazarlarının galat konusundaki görüşleri ortaya konmuş ve sözlüklerde ele alınan konuların tasnifi yapılmıştır.
Cumhuriyet sonrası, galatlar konusunda yazılmış eserleri ilk kez bir araya toplayan bu kitap, bir ilk olmanın yanı sıra, eserlerin yazıldığı dönemde dilin yabancı öğelerden arınması konusunda gösterilen hassasiyeti ortaya koyması bakımından da günümüz için bir örnek teşkil etmektedir. Ayrıca çeşitli yer adları, şahıs adları hakkında verilen bilgiler, bazı kelimelerin kökenleri hakkında halk etimolojisi olarak değerlendirilebilecek açıklamalar gibi çeşitli konuları da içermesi bakımından zevkle okunabilecek edebi bir metin niteliğini taşımaktadır.
"Galatat Sözlükleri'nde Osmanlı döneminde yazılmış sözlüklerdeki malzemeyi bir araya toplamaya çalıştık. İlk olarak Mustafa İzzet'in Tashîhü'l-Galatât, Sırrı Paşa'nın Galatât, Kerküklü Ahmed Ziyâeddin'in Mecmûam adlı sözlükleri üzerinde çalışmış ve eserlerdeki maddeleri tasnif etmiştik. Çalışmamızın devamında bu konuda yazılmış Tercüme-i Galatâtü'1-avâm, Defter-i Galatât, Fâzıl'ın Galatât Defteri, Tehzîbü'l-kelâm, Yeni Galatât gibi sözlükleri ve İmlâ ve Galatât, Tetebbuât ve Müstahzarâtım gibi risâleleri de dahil ederek bu sözlüğü hazırladık. Sözlüğün giriş bölümünde, galat ve galatlar konusunda yazılmış eserlerden bahsedilmiş, ele aldığımız sözlüklerden de faydalanılarak yazarların galat konusundaki görüşleri aktarılmıştır. İnceleme bölümünde sözlüklerde ele alınan konuların tasnifi yapılmıştır. Eserin esas bölümü olan sözlükte, galatât sözlüklerindeki bütün maddeler kronolojik olarak alfabetik dizilmiştir. Dizin bölümünde ise maddelerde dolayısıyla geçen kelimeler, terkipler geçtiği maddeye gönderme yapılarak alfabetik sıralanmıştır."
***
Galatat Sözlükleri adlı bu çalışma
Defter-i Galatât : Ali Seydî, İstanbul 1324(rumi) 1908(miladi) Matbaa-i Kütübhane-i Cihan, 248+2
Fazıl'ın Galatât Defteri: Ali Himmet, Samsun 1338(rumi) 1922(miladi) Şems Matbaası , 91
Galatât: Giridî Sırrı Paşa, İstanbul 1266(hicri) 1850(miladi) Âmire Matbaası, 8+15+4+534
İmlâ ve Galatât. Talim-i Kitâbet : Faik Reşad, İstanbul 1308(hicri) 1891(miladi) Asır Matbaası, (1. Zeyl), 64
Mecmuam: Kerküklü Ahmed Ziyaeddin , İstanbul 1319(hicri) 1902(miladi) Kitabcı Arakel Matbaası, 184
Tashihü'l-galatât ve'l-Muharrefat fî'l-Esmâ ve'l-Lûgat: Mustafa İzzet, İstanbul 1302(hicri) 1885(miladi) Matbaa-i Ebüzziya, 133 + 2
Tercüme-i Galatâti'l-avam: İbn-i Kemal [Kemalpaşazâde Şemseddin Ahmed] , İstanbul 1289(hicri) 1872(miladi) 16
Tetebbuatım ve Müstahzarâtım: Halil Rüşdü [Akır], İstanbul 1315(hicri) 1898(miladi) Ahter Matbaası, 19-32
Yeni Galatât: Halid [Filiztekin], İstanbul 1926(miladi) İkdam Matbaası, 38
adlı eseler temel alınarak hazırlanmıştır.
"Yanlış, yanılma, hata" anlamına gelen galat, bir dil bilimi terimi olarak "bir dilden başka bir dile geçerken biçim ve anlam açısından değişikliğe uğrayan kelime veya kelime grupları" şeklinde tanımlanmaktadır. Kelimenin çokluk şekli galatât'dır. Yanlış anlamına geldiği halde herkesçe benimsenip kullanılan kelimelere galat-ı meşhur, hiçbir şekilde kullanımı uygun görülmeyen kelimelere de galat- fahiş denmektedir.
Uzun bir geçmişe sahip olan ve bir imparatorluk dili haline gelen Türk dili, 13. ve 14. yüzyıllarda geniş bir coğrafyaya yayılmaya başlamış, önce dilimize yerleşmeye başlayan Arapça ve Farsça kelimeler, daha sonra batı kökenli kelimeler, deyimler ve anlatım biçimleri de eklenmiştir. Ses veya anlam değişikliğine uğrayarak Türkçeye yerleşen bu yabancı öğeler konusunda bazı Osmanlı aydınları tarafından çeşitli sözlükler ve risaleler yazılmıştır.
Bu eserde, galatlar konusunda yazılmış bu sözlükler tanıtılmış, yazarlarının galat konusundaki görüşleri ortaya konmuş ve sözlüklerde ele alınan konuların tasnifi yapılmıştır.
Cumhuriyet sonrası, galatlar konusunda yazılmış eserleri ilk kez bir araya toplayan bu kitap, bir ilk olmanın yanı sıra, eserlerin yazıldığı dönemde dilin yabancı öğelerden arınması konusunda gösterilen hassasiyeti ortaya koyması bakımından da günümüz için bir örnek teşkil etmektedir. Ayrıca çeşitli yer adları, şahıs adları hakkında verilen bilgiler, bazı kelimelerin kökenleri hakkında halk etimolojisi olarak değerlendirilebilecek açıklamalar gibi çeşitli konuları da içermesi bakımından zevkle okunabilecek edebi bir metin niteliğini taşımaktadır.
"Galatat Sözlükleri'nde Osmanlı döneminde yazılmış sözlüklerdeki malzemeyi bir araya toplamaya çalıştık. İlk olarak Mustafa İzzet'in Tashîhü'l-Galatât, Sırrı Paşa'nın Galatât, Kerküklü Ahmed Ziyâeddin'in Mecmûam adlı sözlükleri üzerinde çalışmış ve eserlerdeki maddeleri tasnif etmiştik. Çalışmamızın devamında bu konuda yazılmış Tercüme-i Galatâtü'1-avâm, Defter-i Galatât, Fâzıl'ın Galatât Defteri, Tehzîbü'l-kelâm, Yeni Galatât gibi sözlükleri ve İmlâ ve Galatât, Tetebbuât ve Müstahzarâtım gibi risâleleri de dahil ederek bu sözlüğü hazırladık. Sözlüğün giriş bölümünde, galat ve galatlar konusunda yazılmış eserlerden bahsedilmiş, ele aldığımız sözlüklerden de faydalanılarak yazarların galat konusundaki görüşleri aktarılmıştır. İnceleme bölümünde sözlüklerde ele alınan konuların tasnifi yapılmıştır. Eserin esas bölümü olan sözlükte, galatât sözlüklerindeki bütün maddeler kronolojik olarak alfabetik dizilmiştir. Dizin bölümünde ise maddelerde dolayısıyla geçen kelimeler, terkipler geçtiği maddeye gönderme yapılarak alfabetik sıralanmıştır."