Erica Wallach, Doğu Berlin'de tutuklandığı 1950 yılından Moskova'da serbest bırakıldığı 1955 yılına kadar başından geçenleri, inanılmaz sorgu yöntemlerini, hapishaneleri, toplama kamplarını, kendisi gibi binlerce talihsiz kadın mahkûmun öyküsünü büyük bir sadelikle anlatıyor kitabında. Erica Wallach, büyük bir alçakgönüllülükle kitabı hakkında şöyle demiş: “Bu, son derece sıradan bir dünyada yaşamış sıradan bir kadının hikâyesi.”Ama tersi de aynı oranda doğrudur: Bu son derece olağanüstü bir dünyada yaşamış olağanüstü bir kadının hikâyesidir.
Erica Wallach, Doğu Berlin'de tutuklandığı 1950 yılından Moskova'da serbest bırakıldığı 1955 yılına kadar başından geçenleri, inanılmaz sorgu yöntemlerini, hapishaneleri, toplama kamplarını, kendisi gibi binlerce talihsiz kadın mahkûmun öyküsünü büyük bir sadelikle anlatıyor kitabında. Erica Wallach, büyük bir alçakgönüllülükle kitabı hakkında şöyle demiş: “Bu, son derece sıradan bir dünyada yaşamış sıradan bir kadının hikâyesi.”Ama tersi de aynı oranda doğrudur: Bu son derece olağanüstü bir dünyada yaşamış olağanüstü bir kadının hikâyesidir.