#smrgKİTABEVİ Geceye Uyananlar - 2020
Suçluluk duygusuna esir düşmüş, sevgisizliğini, bastırılmış hislerini, iktidar arzusunu yönetmeye çalışan “teşkilat” mensubu Haluk; ağabeyinin kriminal hayatının gölgesinde kendini bulmaya çabalayan, kuşatılmış kız kardeşi Nilüfer ve tüm ailenin gizlerinin, ayıplarının cisimleştiği zihinsel engelli kardeşleri Memo… Şiddet, cinsellik ve siyasi tarih ekseninde gelişen olaylar, birlikte yaşayan ancak herhangi bir kesişim kümesi bulunmayan bu üç kardeşin hayatını şekillendirirken her birini yavaşça uçuruma doğru sürükler ve gecenin sonsuz karanlığına hapseder. Hikâye, 90'ları karakterize eden kötücül, kirli ve “derin” ilişkilerin çekirdek aileden topluma akışının neden ve sonuçlarını çarpıcı bir şekilde ele alırken faili meçhulleri, Cumartesi Anneleri'ni ve kayıpları hem failin hem de mağdurun gözünden aktarır.
Cahide Birgül suçların, organize kötülüğün en masumane ve en kabul edilebilir olandan filizlenmesini, aile yadigârı nesne ve sembollerin psikanalitik dökümünü soluksuz bir akış içinde verirken, aslında hiç yabancısı olmadığımız halde, ürkütücülüğünün ayırdına mesafe koymadan varamadığımız meseleleri karanlıklardan, gölgelerden ve uykulardan çekip çıkararak gözler önüne seriyor.
Geceye Uyananlar, Meltem Gürle'nin değerli sunuş yazısıyla, yeniden okurlarıyla buluşuyor.
Nilüfer, Haluk ve "hata" Memo aynı çatı altında bambaşka hayatlar büyüten üç kardeştir. Tutkunun ve nefretin at başı gittiği ilişkileri, giderek daralan ve hızla tükenişe sürüklenen yaşamlarında, kaçınılmaz sonra doğru ilerler...
İç dünyası karmakarışık, sırlarla dolu bir kız kardeş, kızkardeşine tutkuyla bağlı, yaşamı suçlarla örülü bir ağabey ve esrarlı dünyasında yaşayan, sırları kendinden bile saklı Memo: Geceye Uyananlar sıradışı bir dönemin kanla bozulmuş insan psikolojisini çarpıcı, etkileyici bir dille anlatıyor.
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı bir dünyada yaşayan ve bilinmezliğin katmanları arasında yol almaya çalışan insanların; bizlerin romanı...
Suçluluk duygusuna esir düşmüş, sevgisizliğini, bastırılmış hislerini, iktidar arzusunu yönetmeye çalışan “teşkilat” mensubu Haluk; ağabeyinin kriminal hayatının gölgesinde kendini bulmaya çabalayan, kuşatılmış kız kardeşi Nilüfer ve tüm ailenin gizlerinin, ayıplarının cisimleştiği zihinsel engelli kardeşleri Memo… Şiddet, cinsellik ve siyasi tarih ekseninde gelişen olaylar, birlikte yaşayan ancak herhangi bir kesişim kümesi bulunmayan bu üç kardeşin hayatını şekillendirirken her birini yavaşça uçuruma doğru sürükler ve gecenin sonsuz karanlığına hapseder. Hikâye, 90'ları karakterize eden kötücül, kirli ve “derin” ilişkilerin çekirdek aileden topluma akışının neden ve sonuçlarını çarpıcı bir şekilde ele alırken faili meçhulleri, Cumartesi Anneleri'ni ve kayıpları hem failin hem de mağdurun gözünden aktarır.
Cahide Birgül suçların, organize kötülüğün en masumane ve en kabul edilebilir olandan filizlenmesini, aile yadigârı nesne ve sembollerin psikanalitik dökümünü soluksuz bir akış içinde verirken, aslında hiç yabancısı olmadığımız halde, ürkütücülüğünün ayırdına mesafe koymadan varamadığımız meseleleri karanlıklardan, gölgelerden ve uykulardan çekip çıkararak gözler önüne seriyor.
Geceye Uyananlar, Meltem Gürle'nin değerli sunuş yazısıyla, yeniden okurlarıyla buluşuyor.
Nilüfer, Haluk ve "hata" Memo aynı çatı altında bambaşka hayatlar büyüten üç kardeştir. Tutkunun ve nefretin at başı gittiği ilişkileri, giderek daralan ve hızla tükenişe sürüklenen yaşamlarında, kaçınılmaz sonra doğru ilerler...
İç dünyası karmakarışık, sırlarla dolu bir kız kardeş, kızkardeşine tutkuyla bağlı, yaşamı suçlarla örülü bir ağabey ve esrarlı dünyasında yaşayan, sırları kendinden bile saklı Memo: Geceye Uyananlar sıradışı bir dönemin kanla bozulmuş insan psikolojisini çarpıcı, etkileyici bir dille anlatıyor.
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı bir dünyada yaşayan ve bilinmezliğin katmanları arasında yol almaya çalışan insanların; bizlerin romanı...