#smrgKİTABEVİ Giderayak : Anılarımdaki Nâzım Hikmet -
Gün Benderli, Giderayak'ta Nâzım Hikmet'in önce şiirleriyle sonra da doğrudan kendisiyle tanışma hikâyesini bir roman tadında anlatıyor. Nâzım Hikmet'in hapishaneden kurtulması için yapılan büyük kampanya, Türkiye'den kaçış maceraları, 1951 yılında Berlin'de düzenlenen Dünya Gençlik Festivali'nde yaşanan ilk karşılaşma ânı, radyo günleri, şair Nâzım Hikmet'in adım adım Nâzım Abi'ye dönüşmesi ve ölene kadar sürekli devam eden yakın bir ilişki... Bunların yanısıra, Nâzım Hikmet'in sanat ve edebiyat hakkındaki görüşleri, şiir yazma süreçlerinin ayrıntıları, politik refleksleri ve Benderli'nin dönemin Türkiye Komünist Partisi'ne içerden eleştirileri...
Giderayak, ülkelerin, şehirlerin, türlü yasakların ve anlaşmazlıkların zarar veremediği büyük bir dostluğun hikâyesini anlatırken, aynı zamanda Nâzım Hikmet'in sürekli göz ardı edilen, büyük mitlerin arkasında kalan birey yönünü öne çıkartıyor.
YAZAR Gün Benderli 1930 yılında İstanbul'da doğdu. 1940'lı yılların sonunda sol hareketlere, Nâzım Hikmet'in hapisten kurtarılması için yapılan gösteri ve faaliyetlere aktif olarak katıldığı için özgürlüklerin kısıtlı olduğu Türkiye'den ayrılmak zorunda kaldı. Paris'te Sorbonne Üniversitesi'nde, İstanbul'da başladığı hukuk öğrenimine devam ederken Nâzım Hikmet'in önerisi üzerine Budapeşte Radyosu'nun yeni başlayan Türkçe yayınlarında çalışmak için 1950'li yılların başlarında Macaristan'a geldi. O zamandan beri araya giren kısa kesintilerin dışında Macaristan'da yaşıyor. Radyoda Türkçe yayınlara son verilmesinden sonra Macar yazın hayatının önemli isimlerini Türk okurlara tanıtmak üzere edebi çevirilere başladı.
İlk çevirdiği eser olan Madách Imre'nin İnsanın Trajedi'sinden sonra, Esterházy Péter, Nádas Péter, Krasznahorkai László, Kertész Imre, Grecsó Krisztian, Rubin Szilárd, Spiró György, Dragomán György ve Tóth Krisztina'nın Türkiye'de tanınmasına, sevilmesine katkıda bulundu. Anılarını kaleme aldığı Su Başında Durmuşuz adlı kitabı Belge Yayınları tarafından 2003'te, Sofralar ve Anılar isimli kitabı ise Sözcükler Yayınları tarafından 2013'te yayımlandı. Ayrıca ilk kapsamlı Macarca-Türkçe ve Türkçe-Macarca sözlükleri hazırlayan dört kişilik ekipte yer aldı.
Gün Benderli, Giderayak'ta Nâzım Hikmet'in önce şiirleriyle sonra da doğrudan kendisiyle tanışma hikâyesini bir roman tadında anlatıyor. Nâzım Hikmet'in hapishaneden kurtulması için yapılan büyük kampanya, Türkiye'den kaçış maceraları, 1951 yılında Berlin'de düzenlenen Dünya Gençlik Festivali'nde yaşanan ilk karşılaşma ânı, radyo günleri, şair Nâzım Hikmet'in adım adım Nâzım Abi'ye dönüşmesi ve ölene kadar sürekli devam eden yakın bir ilişki... Bunların yanısıra, Nâzım Hikmet'in sanat ve edebiyat hakkındaki görüşleri, şiir yazma süreçlerinin ayrıntıları, politik refleksleri ve Benderli'nin dönemin Türkiye Komünist Partisi'ne içerden eleştirileri...
Giderayak, ülkelerin, şehirlerin, türlü yasakların ve anlaşmazlıkların zarar veremediği büyük bir dostluğun hikâyesini anlatırken, aynı zamanda Nâzım Hikmet'in sürekli göz ardı edilen, büyük mitlerin arkasında kalan birey yönünü öne çıkartıyor.
YAZAR Gün Benderli 1930 yılında İstanbul'da doğdu. 1940'lı yılların sonunda sol hareketlere, Nâzım Hikmet'in hapisten kurtarılması için yapılan gösteri ve faaliyetlere aktif olarak katıldığı için özgürlüklerin kısıtlı olduğu Türkiye'den ayrılmak zorunda kaldı. Paris'te Sorbonne Üniversitesi'nde, İstanbul'da başladığı hukuk öğrenimine devam ederken Nâzım Hikmet'in önerisi üzerine Budapeşte Radyosu'nun yeni başlayan Türkçe yayınlarında çalışmak için 1950'li yılların başlarında Macaristan'a geldi. O zamandan beri araya giren kısa kesintilerin dışında Macaristan'da yaşıyor. Radyoda Türkçe yayınlara son verilmesinden sonra Macar yazın hayatının önemli isimlerini Türk okurlara tanıtmak üzere edebi çevirilere başladı.
İlk çevirdiği eser olan Madách Imre'nin İnsanın Trajedi'sinden sonra, Esterházy Péter, Nádas Péter, Krasznahorkai László, Kertész Imre, Grecsó Krisztian, Rubin Szilárd, Spiró György, Dragomán György ve Tóth Krisztina'nın Türkiye'de tanınmasına, sevilmesine katkıda bulundu. Anılarını kaleme aldığı Su Başında Durmuşuz adlı kitabı Belge Yayınları tarafından 2003'te, Sofralar ve Anılar isimli kitabı ise Sözcükler Yayınları tarafından 2013'te yayımlandı. Ayrıca ilk kapsamlı Macarca-Türkçe ve Türkçe-Macarca sözlükleri hazırlayan dört kişilik ekipte yer aldı.