Kendine sustuğu ve kimsenin bilmediği zamana ait, kişisel tarihine dair tabletleri gün ışığına çıkarmaya karar veren bir anlatıcı karşılıyor bizi kitapta. Konuştuğu tek kişi ise, eve temizliğe gelen Hatice Hanım'dır sadece. Hatice Hanım'a anlatıyor her şeyi ve ortaya matruşkaya benzer bir anlatı çıkıyor, içinde gizli pek çok öykünün bulunduğu.
Anıların, şarkıların, şiirlerin izini sürerek, hafızasının mezar taşlarına bakan anlatıcımız, hayatın zor sorularını sormaktan geri durmuyor.
Demiştim ki ben dağınık yaşamayı, dağınık yazmayı severim. Benimle insanlar arasına köprü atacaksam kimsenin o köprünün ortasına geldiği zaman bir boşluk olduğunu görmesini istemem. Her adımda uçabileceğini bilmeli. Köprüyü ve suyu aynı anda görmeli.
Kendine sustuğu ve kimsenin bilmediği zamana ait, kişisel tarihine dair tabletleri gün ışığına çıkarmaya karar veren bir anlatıcı karşılıyor bizi kitapta. Konuştuğu tek kişi ise, eve temizliğe gelen Hatice Hanım'dır sadece. Hatice Hanım'a anlatıyor her şeyi ve ortaya matruşkaya benzer bir anlatı çıkıyor, içinde gizli pek çok öykünün bulunduğu.
Anıların, şarkıların, şiirlerin izini sürerek, hafızasının mezar taşlarına bakan anlatıcımız, hayatın zor sorularını sormaktan geri durmuyor.
Demiştim ki ben dağınık yaşamayı, dağınık yazmayı severim. Benimle insanlar arasına köprü atacaksam kimsenin o köprünün ortasına geldiği zaman bir boşluk olduğunu görmesini istemem. Her adımda uçabileceğini bilmeli. Köprüyü ve suyu aynı anda görmeli.