#smrgKİTABEVİ Goethe: Görsel Sanatlarda Dönüşüm - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6052158524
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
126,00
Havale/EFT ile:
122,22
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199218745
605383
https://www.simurgkitabevi.com/goethe-gorsel-sanatlarda-donusum-2023
Goethe: Görsel Sanatlarda Dönüşüm - 2023 #smrgKİTABEVİ
126.00
Johann Wolfgang von Goethe'nin (28 Ağustos 1749-22 Mart 1832) Doğa Filozofisi ve Doğa bilimlerine duyduğu yakın ilgi şiirleri, yazıları ve özellikle de Renk Öğretisi Kuramı'nın ortaya çıkış nedenidir; öncelikle bunun bilinmesini isteriz. Bu yönü tam olarak anlaşılamadan Goethe'nin ne edebî, ne de sanatsal tarafları asla anlaşılamaz.
Goethe ve görsel sanatlar ilişkisi denildiğinde akla hemen Renk Öğretisi Kuramı gelir, ancak Goethe'nin bu yöndeki açıklamalarının temelinde hep doğa filozofisi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Goethe'ye gelene dek renk öğretisi kuramına sunulan katkılar da önemli yer tutmaktadır. Buna Renk Öğretisi Kuramı çalışmasının ikinci yarısında Goethe oldukça geniş yer vermiştir. Bu katkıların önemine o kadar inanmıştır ki, kendi renk öğretisi anlayışının o sayısız temel üzerine inşa olduğunun o denli farkındadır ki, kitabının yarısından fazlasını bu yöne ayırmıştır. Geçmişi anlamayan bugünü nasıl değerlendirecektir öyle değil mi?
Ancak bu kitapta Goethe'nin görsel sanatlarla ilişkisinin arka planlarını da anlamaya ve aktarmaya çalışırken, diğer taraftan bu konularda toplumca ne kadar geride kaldığımızı da anlıyoruz açık ve net olarak. Kitabımız temel iki bölümden oluşmakta: İlk bölüm Goethe'nin Doğa Filozofisine dair önemli yazılarına, ikinci bölüm ise neden olduğu dönüşüme gittiği renk öğretisi kuramının amaçlarına işaret etmektedir.
Bu kitap da diğer birçok ortak noktayı ele alan kitaplarımız gibi göstermektedir ki organik doğa, filozofik sezgi, vb insanlık tarihinde yüksek değerlere sahip ne kadar kavram varsa bunların bir kilit noktası olduğu ve derinlemesine anlaşılmayı, dahası iyice hazmedilmeyi beklediği gerçeğidir. İşte böyle bir beklentiyle ve büyük bir sorumluluk duygusuyla yoğun bir çalışma yaşamına sahiptir Goethe. Herakleitos ile başlayan ve kendisine dek uzanan bir yolun kuşatıcı, kavrayıcı ve de en değerlisi kapsamlı bir yansıtanıdır. Oswald Spengler'in de yüksek entelektüel gücünün en önemli iki ayağından birini ve en büyüğünü Goethe'ye dayandırması da ne kadar anlamlı; bunu bir kere de bu kitapla kavramış oluyoruz.
Goethe ve görsel sanatlar ilişkisi denildiğinde akla hemen Renk Öğretisi Kuramı gelir, ancak Goethe'nin bu yöndeki açıklamalarının temelinde hep doğa filozofisi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Goethe'ye gelene dek renk öğretisi kuramına sunulan katkılar da önemli yer tutmaktadır. Buna Renk Öğretisi Kuramı çalışmasının ikinci yarısında Goethe oldukça geniş yer vermiştir. Bu katkıların önemine o kadar inanmıştır ki, kendi renk öğretisi anlayışının o sayısız temel üzerine inşa olduğunun o denli farkındadır ki, kitabının yarısından fazlasını bu yöne ayırmıştır. Geçmişi anlamayan bugünü nasıl değerlendirecektir öyle değil mi?
Ancak bu kitapta Goethe'nin görsel sanatlarla ilişkisinin arka planlarını da anlamaya ve aktarmaya çalışırken, diğer taraftan bu konularda toplumca ne kadar geride kaldığımızı da anlıyoruz açık ve net olarak. Kitabımız temel iki bölümden oluşmakta: İlk bölüm Goethe'nin Doğa Filozofisine dair önemli yazılarına, ikinci bölüm ise neden olduğu dönüşüme gittiği renk öğretisi kuramının amaçlarına işaret etmektedir.
Bu kitap da diğer birçok ortak noktayı ele alan kitaplarımız gibi göstermektedir ki organik doğa, filozofik sezgi, vb insanlık tarihinde yüksek değerlere sahip ne kadar kavram varsa bunların bir kilit noktası olduğu ve derinlemesine anlaşılmayı, dahası iyice hazmedilmeyi beklediği gerçeğidir. İşte böyle bir beklentiyle ve büyük bir sorumluluk duygusuyla yoğun bir çalışma yaşamına sahiptir Goethe. Herakleitos ile başlayan ve kendisine dek uzanan bir yolun kuşatıcı, kavrayıcı ve de en değerlisi kapsamlı bir yansıtanıdır. Oswald Spengler'in de yüksek entelektüel gücünün en önemli iki ayağından birini ve en büyüğünü Goethe'ye dayandırması da ne kadar anlamlı; bunu bir kere de bu kitapla kavramış oluyoruz.
Johann Wolfgang von Goethe'nin (28 Ağustos 1749-22 Mart 1832) Doğa Filozofisi ve Doğa bilimlerine duyduğu yakın ilgi şiirleri, yazıları ve özellikle de Renk Öğretisi Kuramı'nın ortaya çıkış nedenidir; öncelikle bunun bilinmesini isteriz. Bu yönü tam olarak anlaşılamadan Goethe'nin ne edebî, ne de sanatsal tarafları asla anlaşılamaz.
Goethe ve görsel sanatlar ilişkisi denildiğinde akla hemen Renk Öğretisi Kuramı gelir, ancak Goethe'nin bu yöndeki açıklamalarının temelinde hep doğa filozofisi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Goethe'ye gelene dek renk öğretisi kuramına sunulan katkılar da önemli yer tutmaktadır. Buna Renk Öğretisi Kuramı çalışmasının ikinci yarısında Goethe oldukça geniş yer vermiştir. Bu katkıların önemine o kadar inanmıştır ki, kendi renk öğretisi anlayışının o sayısız temel üzerine inşa olduğunun o denli farkındadır ki, kitabının yarısından fazlasını bu yöne ayırmıştır. Geçmişi anlamayan bugünü nasıl değerlendirecektir öyle değil mi?
Ancak bu kitapta Goethe'nin görsel sanatlarla ilişkisinin arka planlarını da anlamaya ve aktarmaya çalışırken, diğer taraftan bu konularda toplumca ne kadar geride kaldığımızı da anlıyoruz açık ve net olarak. Kitabımız temel iki bölümden oluşmakta: İlk bölüm Goethe'nin Doğa Filozofisine dair önemli yazılarına, ikinci bölüm ise neden olduğu dönüşüme gittiği renk öğretisi kuramının amaçlarına işaret etmektedir.
Bu kitap da diğer birçok ortak noktayı ele alan kitaplarımız gibi göstermektedir ki organik doğa, filozofik sezgi, vb insanlık tarihinde yüksek değerlere sahip ne kadar kavram varsa bunların bir kilit noktası olduğu ve derinlemesine anlaşılmayı, dahası iyice hazmedilmeyi beklediği gerçeğidir. İşte böyle bir beklentiyle ve büyük bir sorumluluk duygusuyla yoğun bir çalışma yaşamına sahiptir Goethe. Herakleitos ile başlayan ve kendisine dek uzanan bir yolun kuşatıcı, kavrayıcı ve de en değerlisi kapsamlı bir yansıtanıdır. Oswald Spengler'in de yüksek entelektüel gücünün en önemli iki ayağından birini ve en büyüğünü Goethe'ye dayandırması da ne kadar anlamlı; bunu bir kere de bu kitapla kavramış oluyoruz.
Goethe ve görsel sanatlar ilişkisi denildiğinde akla hemen Renk Öğretisi Kuramı gelir, ancak Goethe'nin bu yöndeki açıklamalarının temelinde hep doğa filozofisi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Goethe'ye gelene dek renk öğretisi kuramına sunulan katkılar da önemli yer tutmaktadır. Buna Renk Öğretisi Kuramı çalışmasının ikinci yarısında Goethe oldukça geniş yer vermiştir. Bu katkıların önemine o kadar inanmıştır ki, kendi renk öğretisi anlayışının o sayısız temel üzerine inşa olduğunun o denli farkındadır ki, kitabının yarısından fazlasını bu yöne ayırmıştır. Geçmişi anlamayan bugünü nasıl değerlendirecektir öyle değil mi?
Ancak bu kitapta Goethe'nin görsel sanatlarla ilişkisinin arka planlarını da anlamaya ve aktarmaya çalışırken, diğer taraftan bu konularda toplumca ne kadar geride kaldığımızı da anlıyoruz açık ve net olarak. Kitabımız temel iki bölümden oluşmakta: İlk bölüm Goethe'nin Doğa Filozofisine dair önemli yazılarına, ikinci bölüm ise neden olduğu dönüşüme gittiği renk öğretisi kuramının amaçlarına işaret etmektedir.
Bu kitap da diğer birçok ortak noktayı ele alan kitaplarımız gibi göstermektedir ki organik doğa, filozofik sezgi, vb insanlık tarihinde yüksek değerlere sahip ne kadar kavram varsa bunların bir kilit noktası olduğu ve derinlemesine anlaşılmayı, dahası iyice hazmedilmeyi beklediği gerçeğidir. İşte böyle bir beklentiyle ve büyük bir sorumluluk duygusuyla yoğun bir çalışma yaşamına sahiptir Goethe. Herakleitos ile başlayan ve kendisine dek uzanan bir yolun kuşatıcı, kavrayıcı ve de en değerlisi kapsamlı bir yansıtanıdır. Oswald Spengler'in de yüksek entelektüel gücünün en önemli iki ayağından birini ve en büyüğünü Goethe'ye dayandırması da ne kadar anlamlı; bunu bir kere de bu kitapla kavramış oluyoruz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.