Schlink, gerilimi sadece entrikanın içeriğiyle sağlamıyor. Yaşanan heyecanlı olayların berisinde, tamamen “sıradan” bir adamcağız olan “kahramanımız”ın pes etmekle “ileri doğru kaçış” arasında salınışının gerilimi var. Bir “küçük adam”ın kurulu düzen karşısındaki çaresizliği ve “başına gelenler”in inanılmazlığı, en azından “kahramanımız” nezdinde, yer yer Kafkaesk bir atmosfer yaratıyor.
Aslına bakılırsa, Schlink'in, insan halleri ve yaşantı anlarına dair ‘inceliklerle' dolu anlatısı, hikâyenin de, her şeyin de önüne geçiyor: Fransa taşrasında ve New York'ta hayat ritmleri, sıradan hayat ritüelleri... Mağlubiyet hissiyatı; burukluk hissiyatı; divane âşık hissiyatı... Anlık dikkatlerle, olmadık ilhamlarla oluşan gündelik imgeler... Hikâyeyi bir yana bırakıp sırf “bunları” okuyarak da ilerlenebilir bu kitapta... Unutmadan söyleyelim, Schlink bu romanıyla Alman Polisiye Yazarlar Birliği Ödülü'nü kazandı.
Schlink, gerilimi sadece entrikanın içeriğiyle sağlamıyor. Yaşanan heyecanlı olayların berisinde, tamamen “sıradan” bir adamcağız olan “kahramanımız”ın pes etmekle “ileri doğru kaçış” arasında salınışının gerilimi var. Bir “küçük adam”ın kurulu düzen karşısındaki çaresizliği ve “başına gelenler”in inanılmazlığı, en azından “kahramanımız” nezdinde, yer yer Kafkaesk bir atmosfer yaratıyor.
Aslına bakılırsa, Schlink'in, insan halleri ve yaşantı anlarına dair ‘inceliklerle' dolu anlatısı, hikâyenin de, her şeyin de önüne geçiyor: Fransa taşrasında ve New York'ta hayat ritmleri, sıradan hayat ritüelleri... Mağlubiyet hissiyatı; burukluk hissiyatı; divane âşık hissiyatı... Anlık dikkatlerle, olmadık ilhamlarla oluşan gündelik imgeler... Hikâyeyi bir yana bırakıp sırf “bunları” okuyarak da ilerlenebilir bu kitapta... Unutmadan söyleyelim, Schlink bu romanıyla Alman Polisiye Yazarlar Birliği Ödülü'nü kazandı.