Fert ve cemiyet yani "ben" ve "diğerleri" daimî surette birbirleriyile ilişki içindedir. İnsanlar bir diğerine muhtaç olduğu için insanların arasında birçok haklar ve vecîbeler dile gelmiştir. Bu hak ve vecibelerin yerine getirilmesi insanlar arasındaki ilişkinin muntazam ve arızasız yürüyebilmesi için kurallar, nizamlar ve kanunlar meydana getirilmiş ve insanların arasındaki ilişki bu suretle bir dereceye kadar intizama konabilmiştir.
İster kanun şeklinde ortaya konmuş olsun, ister örf ve âdeta istinat eden yazılmamış nezaket kuralları olsun, bütün bu nizamlar insanların maalesef daima kolay idrak edemedikleri bir esasa dayanmaktadır:
"Kendine yapılmasını istemediklerini başkasına da yapma"!
İşte bu basit ahlâk kaidesinde yaşamak bilgisinin esasları mündemiçtir. Ormanın içinde bağırdıklarınız aksi seda suretile tekrar kulağınızı çınlatır. Kendisine nazik muamele edilmesini bekleyen kimse diğerlerine karşı da terbiyeli ve nazik davranmalıdır. Kabalık ve terbiyesizlikle nazik bir muameleye mazhar olmayı asla beklememelidir. Cemiyette her şey mütekabildir. Medeniyetin terakkisile hemcinsine saygı göstermek lüzumu anlaşılmış ve eski devirlerin "kuvvet haktır" düsturu ve cebir yerine insanlar arasındaki muamele nazikleşerek gitgide bugün medenî insanlar arasında umumiyetle carî olan terbiye ve nezaket kaideleri kaim olmuştur.
İşte kitabımızın başlıca mevzuunu, medenî cemiyetlerin münasebatını tanzim eden usul muaşeret kaideleri teşkil eder. Kitabımızda bunları imkân dairesinde uzun uzun izah etmeye çalıştık.
Fert ve cemiyet yani "ben" ve "diğerleri" daimî surette birbirleriyile ilişki içindedir. İnsanlar bir diğerine muhtaç olduğu için insanların arasında birçok haklar ve vecîbeler dile gelmiştir. Bu hak ve vecibelerin yerine getirilmesi insanlar arasındaki ilişkinin muntazam ve arızasız yürüyebilmesi için kurallar, nizamlar ve kanunlar meydana getirilmiş ve insanların arasındaki ilişki bu suretle bir dereceye kadar intizama konabilmiştir.
İster kanun şeklinde ortaya konmuş olsun, ister örf ve âdeta istinat eden yazılmamış nezaket kuralları olsun, bütün bu nizamlar insanların maalesef daima kolay idrak edemedikleri bir esasa dayanmaktadır:
"Kendine yapılmasını istemediklerini başkasına da yapma"!
İşte bu basit ahlâk kaidesinde yaşamak bilgisinin esasları mündemiçtir. Ormanın içinde bağırdıklarınız aksi seda suretile tekrar kulağınızı çınlatır. Kendisine nazik muamele edilmesini bekleyen kimse diğerlerine karşı da terbiyeli ve nazik davranmalıdır. Kabalık ve terbiyesizlikle nazik bir muameleye mazhar olmayı asla beklememelidir. Cemiyette her şey mütekabildir. Medeniyetin terakkisile hemcinsine saygı göstermek lüzumu anlaşılmış ve eski devirlerin "kuvvet haktır" düsturu ve cebir yerine insanlar arasındaki muamele nazikleşerek gitgide bugün medenî insanlar arasında umumiyetle carî olan terbiye ve nezaket kaideleri kaim olmuştur.
İşte kitabımızın başlıca mevzuunu, medenî cemiyetlerin münasebatını tanzim eden usul muaşeret kaideleri teşkil eder. Kitabımızda bunları imkân dairesinde uzun uzun izah etmeye çalıştık.