Gün Sazak, 26 Mart 1950 tarihinde; on sekizinci doğum günü olduğunu günlüğüne kaydederken şöyle yazmış: “İnşallah, aileme ve vatanıma hayırlı bir evlât olarak yaşarım…” Bu dileği gerçekleşti, ömrü boyunca ailesine hayırlı bir insan oldu ve saf bir vatansever, bir Türk Milliyetçisi olarak yaşadı. Türkiye'nin buhranlı yıllarında siyasete girerek Milliyetçi Hareket'in saflarında yer aldı, inandığı değerler uğrunda tereddütsüz yürüdü. Vuruldu, şehit düştü. Siyaset yaparken dikkatleri çeken kişiliğiyle, bakanlık yaptığı sırada gösterdiği duruş ve icraatıyla, en sonunda şehit oluşuyla Türkiye'nin yakın siyasî tarihinde yer aldı. Zihinlerde ve gönüllerde derin izler bıraktı.
Bu kitap, ömür yolculuğu boyunca görüp geçirdikleri, düşünceleri, sevinçleri ve üzüntüleri, hayal kırıklıkları ve başarıları ile onun hikâyesidir. Bir insanı anlatırken; zamanın, şartların, olayların, içinde bulunduğu toplumun ve çevrenin meydana getirdiği havadan kopuk bir hikâye düzeni kurmak, doğru değildir. Anlatılan kişi, bütün bunlardan etkilenmiş, kendisi de pek çok olayın akışını ve çevresindekileri etkilemiştir. Bu yüzden, onun çok yakınında bulunan ve Milliyetçi Hareket'in Eğitimciler kadrosunda yer alan Himmet Kayhan'ın büyük bir titizlikle kaleme aldığı Gün Sazak -Bir Şehidin Yolculuğu-, yalnızca Gün Sazak'ın şahsî tarihi değil, onun ve köklü ailesinin merkeze alındığı aslında 20. yüzyıl Türkiye tarihi olarak da okunabilir.