Fırat ve Dicle nehirleri tarafından sulanan bereketli topraklara sahip, tarihin ilk uygarlıklarına tanık olmuş Yukarı Mezopotamya yani bugünkü Güneydoğu Anadolu Bölgesi, insanlığın ortak kültür mirası olarak kabul edilen birçok uygarlığa ait üzgün kültür varlıklanyla, tarihsel ve arkeolojik turizm potansiyeliyle sadece Türkiye'de değil, Dünya çapında önem taşımaktadır. Uygarlıkların yükselişine tanıklık eden bu Bölgenin mirası, önemli arkeolojik sahalar, geleneksel köyler, tarihi açıdan önemli dini mekânlar, efsaneler, el sanatları ve zengin yöre mutfağı Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin modern zaman seyyahlarına sunacağı şeylerden yalnızca bazılandır. Geçmişte yarattığı su kenarı kültürleriyle Bölge'de önemli bir rol üstlenen Fırat ve Dicle nehirleri, Bölgedeki kültürel zenginliğin yaratıcısı olmuştur. Bölge, Adıyaman Nemrut Dağı ve çevresi, Gaziantep Yesemek Açık Hava Müzesi, Zeugma Antik Kenti, Diyarbakır Çayönü Sit Alanı ve Surları, Malabadi Köprüsü, Şanlıurfa Soğmatar, Şuayb Şehri, Harran, Batman Hasankeyf Yerleşimi, Mardin Dara Ören Yeri gibi kültür turizmi açısından son derece önemli yerleşmeleri ile dikkat çekmektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, aynı zamanda birçok inanan da merkezidir. ilk tek tanrı inancının benimseyen Sabiiler'in şehri Harran, kazılarla açığa çıkarılan ve bilineliN tapınak olarak adlandırılan Göbeklitepe, Musevi, Hıristiyan ve Müslüman inançlarının buluştuğu Şanlıurfa ve Hıristiyanlığın ilk dönemlerine tanıklık eden kiliseleriyle Mardin inanç kültürünün en önemli durakları arasında yer almaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin zengin toprak ve su kaynaklarını değerlendirmek, sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyini yükselterek bölgeler arası farklılıkları ortadan kaldırmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından yürütülen ve Bölgenin topyekün kalkınmasını amaçlayan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), toplumsal değişimi ve dönüşümü hedefleyen temel felsefesiyle dikkat çekerken, çağdaş beşeri değerleri, su kaynaklarına dayalı bir yatırım programı ile en görkemli şekilde bir araya getirmektedir. GAP Bölgesi'ni eskiden anıldığı gibi "Verimli Hilal" olarak adlandıracak konuma getirmeyi hedefleyen ve yenilikçi bir yaklaşımla uygulanan GAP'ın canlandırdığı sosyal, kültürel ve ekonomik değişimle farklı bir çehreye kavuşan GAP Bölgesi, uygarlıkların çeşitlilik içeren kültürünü, yaşam biçimini, inançlarını ve sanatını yansıtan Mezopotamya'daki Ortadoğu kültürlerinin Anadolu uygarlıklanyla bütünleştiği bir coğrafyadır. Bölgedeki antik yerleşimlerde yapılan kazılar Neolitik Dönemin bilinen kronolojisini 4.000 yıl daha gerilere, M.O. 10.000 ile 6.000 yılları arasına taşımaktadır. Bölgedeki kültürel mirasın korunması, değerlendirilmesi ve turizm açısından öneminin vurgulanması, GAP kapsamında önemle üzerinde durulan bir olgudur. GAP'ın amaçlarından biri olan sürdürülebilir kalkınma kapsamında, kültürel mirası gelecek nesillere aktarmayı sağlayacak kültürel süreklilik de yer almaktadır.
Fırat ve Dicle nehirleri tarafından sulanan bereketli topraklara sahip, tarihin ilk uygarlıklarına tanık olmuş Yukarı Mezopotamya yani bugünkü Güneydoğu Anadolu Bölgesi, insanlığın ortak kültür mirası olarak kabul edilen birçok uygarlığa ait üzgün kültür varlıklanyla, tarihsel ve arkeolojik turizm potansiyeliyle sadece Türkiye'de değil, Dünya çapında önem taşımaktadır. Uygarlıkların yükselişine tanıklık eden bu Bölgenin mirası, önemli arkeolojik sahalar, geleneksel köyler, tarihi açıdan önemli dini mekânlar, efsaneler, el sanatları ve zengin yöre mutfağı Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin modern zaman seyyahlarına sunacağı şeylerden yalnızca bazılandır. Geçmişte yarattığı su kenarı kültürleriyle Bölge'de önemli bir rol üstlenen Fırat ve Dicle nehirleri, Bölgedeki kültürel zenginliğin yaratıcısı olmuştur. Bölge, Adıyaman Nemrut Dağı ve çevresi, Gaziantep Yesemek Açık Hava Müzesi, Zeugma Antik Kenti, Diyarbakır Çayönü Sit Alanı ve Surları, Malabadi Köprüsü, Şanlıurfa Soğmatar, Şuayb Şehri, Harran, Batman Hasankeyf Yerleşimi, Mardin Dara Ören Yeri gibi kültür turizmi açısından son derece önemli yerleşmeleri ile dikkat çekmektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, aynı zamanda birçok inanan da merkezidir. ilk tek tanrı inancının benimseyen Sabiiler'in şehri Harran, kazılarla açığa çıkarılan ve bilineliN tapınak olarak adlandırılan Göbeklitepe, Musevi, Hıristiyan ve Müslüman inançlarının buluştuğu Şanlıurfa ve Hıristiyanlığın ilk dönemlerine tanıklık eden kiliseleriyle Mardin inanç kültürünün en önemli durakları arasında yer almaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin zengin toprak ve su kaynaklarını değerlendirmek, sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyini yükselterek bölgeler arası farklılıkları ortadan kaldırmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından yürütülen ve Bölgenin topyekün kalkınmasını amaçlayan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), toplumsal değişimi ve dönüşümü hedefleyen temel felsefesiyle dikkat çekerken, çağdaş beşeri değerleri, su kaynaklarına dayalı bir yatırım programı ile en görkemli şekilde bir araya getirmektedir. GAP Bölgesi'ni eskiden anıldığı gibi "Verimli Hilal" olarak adlandıracak konuma getirmeyi hedefleyen ve yenilikçi bir yaklaşımla uygulanan GAP'ın canlandırdığı sosyal, kültürel ve ekonomik değişimle farklı bir çehreye kavuşan GAP Bölgesi, uygarlıkların çeşitlilik içeren kültürünü, yaşam biçimini, inançlarını ve sanatını yansıtan Mezopotamya'daki Ortadoğu kültürlerinin Anadolu uygarlıklanyla bütünleştiği bir coğrafyadır. Bölgedeki antik yerleşimlerde yapılan kazılar Neolitik Dönemin bilinen kronolojisini 4.000 yıl daha gerilere, M.O. 10.000 ile 6.000 yılları arasına taşımaktadır. Bölgedeki kültürel mirasın korunması, değerlendirilmesi ve turizm açısından öneminin vurgulanması, GAP kapsamında önemle üzerinde durulan bir olgudur. GAP'ın amaçlarından biri olan sürdürülebilir kalkınma kapsamında, kültürel mirası gelecek nesillere aktarmayı sağlayacak kültürel süreklilik de yer almaktadır.