Bu suikast her şeyiyle esrarengizliğini korurken Dük'ün korumaları, kılıçlarıyla parçaladıkları failin, bir Templier (Tapınak Şövalyesi) olduğunu fark etmişlerdi. Hıristiyanlığın -aynı zamanda dini ve askeri- bu katı örgütlenmesinin bir üyesinin, Doğulu, Müslüman giysileri içinde Dük'ü hançerlemesi, açıklanması güç bir olaydı...
Ancak çok uzaklarda Alamut Kalesi'ndeki Dağın Şeyhi için durum o kadar da anlaşılmaz değildi. Onun fedaileri evrendeki belki de karşı konulması imkansız olan, hatta kimi zaman Hıristiyan Templier Şövalyeleri'ni bile alt edebilecek kişilerdi. Onlar görevlerini yerine getirirken kendilerini feda ediyor ve böylece cennet gideceklerini düşünüyorlardı. İki dinin bu iki tarikatı arasında hiç kimsenin bilmediği bir rekabet ve iletişim vardı.
Bu romanı okurken tarih içinde değişik toplum ve inançlar arasında sürükleyici bir yolculuğa çıkacaksınız... (Arka kapaktan)
Bu suikast her şeyiyle esrarengizliğini korurken Dük'ün korumaları, kılıçlarıyla parçaladıkları failin, bir Templier (Tapınak Şövalyesi) olduğunu fark etmişlerdi. Hıristiyanlığın -aynı zamanda dini ve askeri- bu katı örgütlenmesinin bir üyesinin, Doğulu, Müslüman giysileri içinde Dük'ü hançerlemesi, açıklanması güç bir olaydı...
Ancak çok uzaklarda Alamut Kalesi'ndeki Dağın Şeyhi için durum o kadar da anlaşılmaz değildi. Onun fedaileri evrendeki belki de karşı konulması imkansız olan, hatta kimi zaman Hıristiyan Templier Şövalyeleri'ni bile alt edebilecek kişilerdi. Onlar görevlerini yerine getirirken kendilerini feda ediyor ve böylece cennet gideceklerini düşünüyorlardı. İki dinin bu iki tarikatı arasında hiç kimsenin bilmediği bir rekabet ve iletişim vardı.
Bu romanı okurken tarih içinde değişik toplum ve inançlar arasında sürükleyici bir yolculuğa çıkacaksınız... (Arka kapaktan)