Uzun yıllar kirli savaş deneyimi yaşayan toplumlarda gerçek bir barışın oluşmasının tek koşulu, toplumsal vicdanın temizlenmesidir. Bunun için savaşan bütün tarafların işledikleri insan hakları suçlarını açıklığa kavuşturması gerekiyor. Mağdurlara sadece hakikati verebiliriz: yakınlarının başına gelenleri ve faillerinin kim olduğunu. Böylece, onlardan insan soyunun en yüce davranışlarından birini, affetmeyi bekleyebiliriz. Failleri ancak mağdurlar affedebilir. Hakikatlerin hasır altı edildiği bir toplumda ise barış hep uzak bir özlem olarak kalacaktır. (Arka kapaktan)
Uzun yıllar kirli savaş deneyimi yaşayan toplumlarda gerçek bir barışın oluşmasının tek koşulu, toplumsal vicdanın temizlenmesidir. Bunun için savaşan bütün tarafların işledikleri insan hakları suçlarını açıklığa kavuşturması gerekiyor. Mağdurlara sadece hakikati verebiliriz: yakınlarının başına gelenleri ve faillerinin kim olduğunu. Böylece, onlardan insan soyunun en yüce davranışlarından birini, affetmeyi bekleyebiliriz. Failleri ancak mağdurlar affedebilir. Hakikatlerin hasır altı edildiği bir toplumda ise barış hep uzak bir özlem olarak kalacaktır. (Arka kapaktan)