Sıkışıp kaldıkları hayatı aşan aşklar, tutkular...
Bu uğurda katlanılan sıkıntılar, yokluklar...
Her bir kuşakta binbir zahmetle katedilen yollar, başarılar...
SES, kaçınılmaz gerçeği yani geleceği, Türkiye'nin doğu ucunu mekân tutmuş, karların ve yoksulluğun esaretindeki bir sınır köyünün en fakir ailesinin kızına fısıldar: Onu seçmiştir... 'Gelecek' o tahammülü zor yükünü genç Gülbahar'ın omuzlarına terk eder.
1940'larda köylüler yaklaşan savaşı sınırda yaşamanın tedirginliğiyle beklerken, Gülbahar sevdiği adamdan çocuk doğuracak ve üç nesil sürecek amansız bir göçün ateşini tutuşturacaktır.
Gülbahar'ın Ankara, İstanbul, Hollanda ve Almanya arasında savrulan zürriyeti, insanoğlu için bir umut, bir ışıktır...
Erdal Balcı, bir ailenin üç kuşak boyu süren sıradışı hikâyesini, "ilk roman"dan beklenmeyecek ustalıklı bir dille anlatıyor.
Köy yaşamından göçe, misafir işçilik hallerinden ırkçılığa, yalnızlıktan aşka uzanan şiirsel bir roman... (Arka kapaktan)
Sıkışıp kaldıkları hayatı aşan aşklar, tutkular...
Bu uğurda katlanılan sıkıntılar, yokluklar...
Her bir kuşakta binbir zahmetle katedilen yollar, başarılar...
SES, kaçınılmaz gerçeği yani geleceği, Türkiye'nin doğu ucunu mekân tutmuş, karların ve yoksulluğun esaretindeki bir sınır köyünün en fakir ailesinin kızına fısıldar: Onu seçmiştir... 'Gelecek' o tahammülü zor yükünü genç Gülbahar'ın omuzlarına terk eder.
1940'larda köylüler yaklaşan savaşı sınırda yaşamanın tedirginliğiyle beklerken, Gülbahar sevdiği adamdan çocuk doğuracak ve üç nesil sürecek amansız bir göçün ateşini tutuşturacaktır.
Gülbahar'ın Ankara, İstanbul, Hollanda ve Almanya arasında savrulan zürriyeti, insanoğlu için bir umut, bir ışıktır...
Erdal Balcı, bir ailenin üç kuşak boyu süren sıradışı hikâyesini, "ilk roman"dan beklenmeyecek ustalıklı bir dille anlatıyor.
Köy yaşamından göçe, misafir işçilik hallerinden ırkçılığa, yalnızlıktan aşka uzanan şiirsel bir roman... (Arka kapaktan)