Yazar kitabın amacını şöyle özetliyor: "Bu kitap, savaşlar sömürgeleştirmeler, sosyal ve teknik devrimlerle çalkalanan son iki yüzyılın hayhuyunda üstü örtülmüş canlı mantığını gün yüzüne çıkarmayı denemiştir. Teorik bilinç alanıyla sınırlı olmasına rağmen, diyalektik düşünme yöntemine gerekli açıklığı kazandırabilecek güçtedir. Diyalektiği, ancak çok olanaklı ve donanımlı az sayıdaki insanın ögrenebileceği ve uygulayabileceği bir düşünce olmaktan çıkarıp herkesin kullanımına sunmak istedim.
Günümüze damgasını vuran birey tipi, yalnızca Ben diyebilen insandır. Her insan bunun için erişilmez, anlaşılmaz öte Bendir. Oysa diyalektik, siz veya biz mantığı değil, siz-biz ve biz-siz mantığıdır. Bu mantık Anadolu topraklarında özde bir şaman kültürü olan sema ritüellerinde yaşamakta, semazenler hala dönmektedir. Tzu ve Heraklit'in buluşacağı, ateşin yeniden harlayacağı yerlerden biri belki Anadolu'dur."
Yazar kitabın amacını şöyle özetliyor: "Bu kitap, savaşlar sömürgeleştirmeler, sosyal ve teknik devrimlerle çalkalanan son iki yüzyılın hayhuyunda üstü örtülmüş canlı mantığını gün yüzüne çıkarmayı denemiştir. Teorik bilinç alanıyla sınırlı olmasına rağmen, diyalektik düşünme yöntemine gerekli açıklığı kazandırabilecek güçtedir. Diyalektiği, ancak çok olanaklı ve donanımlı az sayıdaki insanın ögrenebileceği ve uygulayabileceği bir düşünce olmaktan çıkarıp herkesin kullanımına sunmak istedim.
Günümüze damgasını vuran birey tipi, yalnızca Ben diyebilen insandır. Her insan bunun için erişilmez, anlaşılmaz öte Bendir. Oysa diyalektik, siz veya biz mantığı değil, siz-biz ve biz-siz mantığıdır. Bu mantık Anadolu topraklarında özde bir şaman kültürü olan sema ritüellerinde yaşamakta, semazenler hala dönmektedir. Tzu ve Heraklit'in buluşacağı, ateşin yeniden harlayacağı yerlerden biri belki Anadolu'dur."