"Buraya soylu etkinlikler için duyduğum yenilmez bir istek, bir susuzluk sürükledi beni" demektedir, bu toy idealist...
Ve işte karşıtı: Amca, Pyotr Ivanoviç Aduyev. Kentli bir cam ve porselen fabrikası sahibi, yük-sek dereceli bir devlet memuru, gelişmiş pratik kavrayışı olan bir adam.
Aleksandr, amcasına şöyle der: "Sizce duygular da buhar gibi denetlenmeli. Önce biraz sal, sonra birdenbire kes. Vanayı bir aç, bir kapa..." "Evet. İşte bu yüzden Doğa, insana bu vanayı vermiştir, adına AKIL dediğimiz bu vanayı!"
Yüz kırk sekiz yıl önce yazılmış bu romanda, "Yüreğin mi yoksa aklın mı buyruklarına uyarak yaşarnalı?" sorusunun cevabı günümüze, tüm insancıl çelişkileriyle uzanmaktadır.
"Buraya soylu etkinlikler için duyduğum yenilmez bir istek, bir susuzluk sürükledi beni" demektedir, bu toy idealist...
Ve işte karşıtı: Amca, Pyotr Ivanoviç Aduyev. Kentli bir cam ve porselen fabrikası sahibi, yük-sek dereceli bir devlet memuru, gelişmiş pratik kavrayışı olan bir adam.
Aleksandr, amcasına şöyle der: "Sizce duygular da buhar gibi denetlenmeli. Önce biraz sal, sonra birdenbire kes. Vanayı bir aç, bir kapa..." "Evet. İşte bu yüzden Doğa, insana bu vanayı vermiştir, adına AKIL dediğimiz bu vanayı!"
Yüz kırk sekiz yıl önce yazılmış bu romanda, "Yüreğin mi yoksa aklın mı buyruklarına uyarak yaşarnalı?" sorusunun cevabı günümüze, tüm insancıl çelişkileriyle uzanmaktadır.