Gazeteciliğin sevdiğim tariflerinden biri şudur:
Yeryüzündeki hiçbir şey bir gün önceki haber kadar bayat değildir! Bu tarif, bir anlamda günlük yazı yazanlar için de geçerli. İşte bütün bu koşuşturmaca içinde arada bir "bütün zamanları" içerdiğini düşündüğüm yazılar da oldu. Onların arşivde "o günlük" yazılar olarak kalması elbette doğal.
Sözünü ettiğim yazılardan, Mustafa Kemal Atatürk'e, gazetem Cumhuriyet'e, kaybettiğimiz aydınlarımıza, Cumhuriyet kurumlarına, dünyanın gidişine, bilime, aydınlanmaya, dilimizin durumuna ve yaşama ait olanlara ayrı bir gözle baktım. Ötekilerden çok da ayırmadan tabii! Topladım bu yazıları, bir deneme demeti yaptım. Bunu sorumluluk olarak da görüyordum. Dilerim bir ölçüde yerine getirmişimdir.
Gazeteciliğin sevdiğim tariflerinden biri şudur:
Yeryüzündeki hiçbir şey bir gün önceki haber kadar bayat değildir! Bu tarif, bir anlamda günlük yazı yazanlar için de geçerli. İşte bütün bu koşuşturmaca içinde arada bir "bütün zamanları" içerdiğini düşündüğüm yazılar da oldu. Onların arşivde "o günlük" yazılar olarak kalması elbette doğal.
Sözünü ettiğim yazılardan, Mustafa Kemal Atatürk'e, gazetem Cumhuriyet'e, kaybettiğimiz aydınlarımıza, Cumhuriyet kurumlarına, dünyanın gidişine, bilime, aydınlanmaya, dilimizin durumuna ve yaşama ait olanlara ayrı bir gözle baktım. Ötekilerden çok da ayırmadan tabii! Topladım bu yazıları, bir deneme demeti yaptım. Bunu sorumluluk olarak da görüyordum. Dilerim bir ölçüde yerine getirmişimdir.