#smrgSAHAF Hınç Ayları -

Stok Kodu:
1199068921
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
224 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Çeviren:
Çev. Mustafa Balel
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199068921
454845
Hınç Ayları -
Hınç Ayları - #smrgSAHAF
0.00
Bir aşk ilişkisinde birbirimize tapınarak monotonluktan kaçınabilir miyiz? Erotizme sığınmak bıkkınlıktan kurtulmanın bir yolu olabilir mi? Pascal Bruckner bu romanında kahramanlarını Akdeniz'de, Marsilya'dan İstanbul'a doğru yol almakta olan bir yolcu gemisinde, bu üstü örtülü soruların etrafında bir araya getiriyor.

Tekerlekli sandalyeye mahkûm Franz, karısı Rebecca'yla yaşadığı ilişkiyi bir başka gemi yolcusu Didier'ye anlatır. Hem de ta en baştan ve ortak yaşamlarının en mahrem noktalarını da es geçmeden... Ne erkeğin ne de kadının üstünlük sağladığı, yıkıcı bir tutkunun etrafında rollerin her daim değiştiği, sürekli bir yenilik arayışı içinde fazlasıyla dozu kaçmış bir cellat-kurban ilişkisi olarak gelişen bir birlikteliktir söz konusu olan. Franz'ın hikâyesi, ilişkilerinin tekdüzeliğinden sıyrılıp beraberliklerine biraz heyecan katmak amacıyla yolculuğa çıkan Didier ile Beatrice'in de mahvına yol açacaktır.

Her biri, kendi geçmiş yaşamının şekillendirdiği algılama biçimlerinin esiri olan bu insanlar, yıkıcı duyguların pençesinde birbirlerine son derece zalimce davranabilmektedirler. Franz ile Rebecca'nın bin bir badire atlatan ilişkilerinde artık icat edilecek bir yenilik kalmadığında ne olacaktır? Tutkuyla nefret arasındaki sıkı akrabalığın onları götüreceği son nokta nedir? Ancak kendimizden daha güçlü birine mi âşık olabiliriz? Huzur, bir aşk ilişkisinde tutkunun baş düşmanı mıdır?

Roman Polanski tarafından 1992'de Acı Ay adıyla beyazperdeye de aktarılan roman, özel hayatın çıkmaz sokaklarına ve insan doğasının en karanlık kuytu köşelerine ayna tutuyor.

"Bu romanı okumak, engelli kişilere bakarken ifade edilen duygu çeşitliliğine benziyor: Acıma, korku ve reddetme." -Alaun Giami (Arka kapaktan)

Bir aşk ilişkisinde birbirimize tapınarak monotonluktan kaçınabilir miyiz? Erotizme sığınmak bıkkınlıktan kurtulmanın bir yolu olabilir mi? Pascal Bruckner bu romanında kahramanlarını Akdeniz'de, Marsilya'dan İstanbul'a doğru yol almakta olan bir yolcu gemisinde, bu üstü örtülü soruların etrafında bir araya getiriyor.

Tekerlekli sandalyeye mahkûm Franz, karısı Rebecca'yla yaşadığı ilişkiyi bir başka gemi yolcusu Didier'ye anlatır. Hem de ta en baştan ve ortak yaşamlarının en mahrem noktalarını da es geçmeden... Ne erkeğin ne de kadının üstünlük sağladığı, yıkıcı bir tutkunun etrafında rollerin her daim değiştiği, sürekli bir yenilik arayışı içinde fazlasıyla dozu kaçmış bir cellat-kurban ilişkisi olarak gelişen bir birlikteliktir söz konusu olan. Franz'ın hikâyesi, ilişkilerinin tekdüzeliğinden sıyrılıp beraberliklerine biraz heyecan katmak amacıyla yolculuğa çıkan Didier ile Beatrice'in de mahvına yol açacaktır.

Her biri, kendi geçmiş yaşamının şekillendirdiği algılama biçimlerinin esiri olan bu insanlar, yıkıcı duyguların pençesinde birbirlerine son derece zalimce davranabilmektedirler. Franz ile Rebecca'nın bin bir badire atlatan ilişkilerinde artık icat edilecek bir yenilik kalmadığında ne olacaktır? Tutkuyla nefret arasındaki sıkı akrabalığın onları götüreceği son nokta nedir? Ancak kendimizden daha güçlü birine mi âşık olabiliriz? Huzur, bir aşk ilişkisinde tutkunun baş düşmanı mıdır?

Roman Polanski tarafından 1992'de Acı Ay adıyla beyazperdeye de aktarılan roman, özel hayatın çıkmaz sokaklarına ve insan doğasının en karanlık kuytu köşelerine ayna tutuyor.

"Bu romanı okumak, engelli kişilere bakarken ifade edilen duygu çeşitliliğine benziyor: Acıma, korku ve reddetme." -Alaun Giami (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat