#smrgSAHAF Hitit Sarayındaki Entrikalar Hakkında Bir Fal Metni ( Kub XXII 70 = Bo 2011 ) - 1983
Basıldığı Matbaa:
Ankara Üniversitesi Basımevi
Dizi Adı:
Yayın No: 343
Boyut:
17x24
Sayfa Sayısı:
127 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1983
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199020893
406995
https://www.simurgkitabevi.com/hitit-sarayindaki-entrikalar-hakkinda-bir-fal-metni-kub-xxii-70-bo-2011-1983
Hitit Sarayındaki Entrikalar Hakkında Bir Fal Metni ( Kub XXII 70 = Bo 2011 ) - 1983 #smrgSAHAF
0.00
A. Walther 1928 senesinde, işlediğimiz bu metnin bir kopyasını, KUB XXII'de yayınlamıştır. Ancak, Walther bu kopyayı tabletin aslından değil, Bayan Ehelolf'un çekmiş olduğu fotoğraflardan yapabilmiştiı. Bu nedenledir ki, bu kopya — Walther'in asıllarmdan yapabildiği diğer fal metinleri kopyalarımn aksine — ne yazık ki yanlışlarla doludur.
Istanbul Arkeoloji Milzeleri eski müdürü sayın Necati Dolunay ve Tablet Arşivi şefi meslekdaşım Veysel Donbaz'ın anlayış ve yardımları sayesinde, metnin bu edisyonunu aslıyle karşılaştırma ve fotoğraflarını çekme olanağını buldum. Bu yüzden kendilerine teşekkür etmeden geçemeyeeeğim. Bu karşılaştırma (kollation) sonucu ortaya çıkan yeni okunuşlar ve az sayılamayacak yanlışların düzeltilmesi, metin içinde ve yorum kısmında verilmiştir.
Bu çalışmanın Almanca nüshası, "Ein Orakeltext über die Intrigen am hethitischen Hof (KUB XXII 70 = Bo 20011)" başlığı altında basıl-mıştır (Texte der Hetlıiter 6, Heidelberg 1978) ve genişletilmiş Türkçe nüshası Mart 1979'da Ankara üniversites Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarafından Doçentlik tezi olarak kabul edilmiştir. Ancak bu manüskriyi baskıya verdiğimiz Temmuz 1977 tarihinden beri çıkan yeni yayınların ışığı altında, Türkçe nüshada gerekli düzeltme ve ekler yapılmıştır. Hitittoloji araştırmalarında çok ihmal edilmiş böyle bir çalışmayı yayımlamamın nedenlerinden bir tanesi de, bunun özellikle Türk okuyucuları için yararlı olacağı inancını taşunamdır.
1973 yılı başlarında baskıya verdiğim doktora tezimde, KUB XXII 70'i bütün ayrıntılarıyle ve bir bütün olarak inceleyeınemiş olduğumdan, o zamanlar bu metni yanılarak II. Mursili devrine tarihlemek istemiş olduğumu itiraf etmek isterim (THeth 3, 1974, 37 a.n. 6, 41 an. 23). Ancak o zamandan beri metnin tarihlenmesine ilişkin, tarafsız olarak yaptığım incelemeler ve bunlardan elde ettiğim veriler beni, şimdiye kadarki savların aksine, bu metni II. Mursili devrine değil de, onun torunu IV. Tutbaliya devrine taıihlemeye götürmüştür. Işte tarihleme ve içerikteki bu güçlükler yüzünden, Hititlerde ana kraliçe (Tawananna) ve kadının rolü hakkında paha biçilmez bir kaynak niteliğine haiz olan bu metnin, şimdiye kadar adı geçen konularda değerli araştırmalar yapan hiçbir hititolog tarafından yeterince dikkate alınmamış olduğuna işaret etmek isterim. Bütün eski doğu dünyasında olduğu gibi, Hitit falcılığını ve fal tekniğini kendi içinde anlamak, algılamak ve yorumlaınak olanak dışıdırb Böyle mistik ve okkultustik bir konuyu işlerken, konuya ilişkin diğer çalışmalarımda olduğu gibi, eski Grek-Roma falcılığının Hitit Dünyasına olduğu gibi aktarılmamıştır.
(Yazarın Önsöz'ünden
Istanbul Arkeoloji Milzeleri eski müdürü sayın Necati Dolunay ve Tablet Arşivi şefi meslekdaşım Veysel Donbaz'ın anlayış ve yardımları sayesinde, metnin bu edisyonunu aslıyle karşılaştırma ve fotoğraflarını çekme olanağını buldum. Bu yüzden kendilerine teşekkür etmeden geçemeyeeeğim. Bu karşılaştırma (kollation) sonucu ortaya çıkan yeni okunuşlar ve az sayılamayacak yanlışların düzeltilmesi, metin içinde ve yorum kısmında verilmiştir.
Bu çalışmanın Almanca nüshası, "Ein Orakeltext über die Intrigen am hethitischen Hof (KUB XXII 70 = Bo 20011)" başlığı altında basıl-mıştır (Texte der Hetlıiter 6, Heidelberg 1978) ve genişletilmiş Türkçe nüshası Mart 1979'da Ankara üniversites Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarafından Doçentlik tezi olarak kabul edilmiştir. Ancak bu manüskriyi baskıya verdiğimiz Temmuz 1977 tarihinden beri çıkan yeni yayınların ışığı altında, Türkçe nüshada gerekli düzeltme ve ekler yapılmıştır. Hitittoloji araştırmalarında çok ihmal edilmiş böyle bir çalışmayı yayımlamamın nedenlerinden bir tanesi de, bunun özellikle Türk okuyucuları için yararlı olacağı inancını taşunamdır.
1973 yılı başlarında baskıya verdiğim doktora tezimde, KUB XXII 70'i bütün ayrıntılarıyle ve bir bütün olarak inceleyeınemiş olduğumdan, o zamanlar bu metni yanılarak II. Mursili devrine tarihlemek istemiş olduğumu itiraf etmek isterim (THeth 3, 1974, 37 a.n. 6, 41 an. 23). Ancak o zamandan beri metnin tarihlenmesine ilişkin, tarafsız olarak yaptığım incelemeler ve bunlardan elde ettiğim veriler beni, şimdiye kadarki savların aksine, bu metni II. Mursili devrine değil de, onun torunu IV. Tutbaliya devrine taıihlemeye götürmüştür. Işte tarihleme ve içerikteki bu güçlükler yüzünden, Hititlerde ana kraliçe (Tawananna) ve kadının rolü hakkında paha biçilmez bir kaynak niteliğine haiz olan bu metnin, şimdiye kadar adı geçen konularda değerli araştırmalar yapan hiçbir hititolog tarafından yeterince dikkate alınmamış olduğuna işaret etmek isterim. Bütün eski doğu dünyasında olduğu gibi, Hitit falcılığını ve fal tekniğini kendi içinde anlamak, algılamak ve yorumlaınak olanak dışıdırb Böyle mistik ve okkultustik bir konuyu işlerken, konuya ilişkin diğer çalışmalarımda olduğu gibi, eski Grek-Roma falcılığının Hitit Dünyasına olduğu gibi aktarılmamıştır.
(Yazarın Önsöz'ünden
A. Walther 1928 senesinde, işlediğimiz bu metnin bir kopyasını, KUB XXII'de yayınlamıştır. Ancak, Walther bu kopyayı tabletin aslından değil, Bayan Ehelolf'un çekmiş olduğu fotoğraflardan yapabilmiştiı. Bu nedenledir ki, bu kopya — Walther'in asıllarmdan yapabildiği diğer fal metinleri kopyalarımn aksine — ne yazık ki yanlışlarla doludur.
Istanbul Arkeoloji Milzeleri eski müdürü sayın Necati Dolunay ve Tablet Arşivi şefi meslekdaşım Veysel Donbaz'ın anlayış ve yardımları sayesinde, metnin bu edisyonunu aslıyle karşılaştırma ve fotoğraflarını çekme olanağını buldum. Bu yüzden kendilerine teşekkür etmeden geçemeyeeeğim. Bu karşılaştırma (kollation) sonucu ortaya çıkan yeni okunuşlar ve az sayılamayacak yanlışların düzeltilmesi, metin içinde ve yorum kısmında verilmiştir.
Bu çalışmanın Almanca nüshası, "Ein Orakeltext über die Intrigen am hethitischen Hof (KUB XXII 70 = Bo 20011)" başlığı altında basıl-mıştır (Texte der Hetlıiter 6, Heidelberg 1978) ve genişletilmiş Türkçe nüshası Mart 1979'da Ankara üniversites Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarafından Doçentlik tezi olarak kabul edilmiştir. Ancak bu manüskriyi baskıya verdiğimiz Temmuz 1977 tarihinden beri çıkan yeni yayınların ışığı altında, Türkçe nüshada gerekli düzeltme ve ekler yapılmıştır. Hitittoloji araştırmalarında çok ihmal edilmiş böyle bir çalışmayı yayımlamamın nedenlerinden bir tanesi de, bunun özellikle Türk okuyucuları için yararlı olacağı inancını taşunamdır.
1973 yılı başlarında baskıya verdiğim doktora tezimde, KUB XXII 70'i bütün ayrıntılarıyle ve bir bütün olarak inceleyeınemiş olduğumdan, o zamanlar bu metni yanılarak II. Mursili devrine tarihlemek istemiş olduğumu itiraf etmek isterim (THeth 3, 1974, 37 a.n. 6, 41 an. 23). Ancak o zamandan beri metnin tarihlenmesine ilişkin, tarafsız olarak yaptığım incelemeler ve bunlardan elde ettiğim veriler beni, şimdiye kadarki savların aksine, bu metni II. Mursili devrine değil de, onun torunu IV. Tutbaliya devrine taıihlemeye götürmüştür. Işte tarihleme ve içerikteki bu güçlükler yüzünden, Hititlerde ana kraliçe (Tawananna) ve kadının rolü hakkında paha biçilmez bir kaynak niteliğine haiz olan bu metnin, şimdiye kadar adı geçen konularda değerli araştırmalar yapan hiçbir hititolog tarafından yeterince dikkate alınmamış olduğuna işaret etmek isterim. Bütün eski doğu dünyasında olduğu gibi, Hitit falcılığını ve fal tekniğini kendi içinde anlamak, algılamak ve yorumlaınak olanak dışıdırb Böyle mistik ve okkultustik bir konuyu işlerken, konuya ilişkin diğer çalışmalarımda olduğu gibi, eski Grek-Roma falcılığının Hitit Dünyasına olduğu gibi aktarılmamıştır.
(Yazarın Önsöz'ünden
Istanbul Arkeoloji Milzeleri eski müdürü sayın Necati Dolunay ve Tablet Arşivi şefi meslekdaşım Veysel Donbaz'ın anlayış ve yardımları sayesinde, metnin bu edisyonunu aslıyle karşılaştırma ve fotoğraflarını çekme olanağını buldum. Bu yüzden kendilerine teşekkür etmeden geçemeyeeeğim. Bu karşılaştırma (kollation) sonucu ortaya çıkan yeni okunuşlar ve az sayılamayacak yanlışların düzeltilmesi, metin içinde ve yorum kısmında verilmiştir.
Bu çalışmanın Almanca nüshası, "Ein Orakeltext über die Intrigen am hethitischen Hof (KUB XXII 70 = Bo 20011)" başlığı altında basıl-mıştır (Texte der Hetlıiter 6, Heidelberg 1978) ve genişletilmiş Türkçe nüshası Mart 1979'da Ankara üniversites Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarafından Doçentlik tezi olarak kabul edilmiştir. Ancak bu manüskriyi baskıya verdiğimiz Temmuz 1977 tarihinden beri çıkan yeni yayınların ışığı altında, Türkçe nüshada gerekli düzeltme ve ekler yapılmıştır. Hitittoloji araştırmalarında çok ihmal edilmiş böyle bir çalışmayı yayımlamamın nedenlerinden bir tanesi de, bunun özellikle Türk okuyucuları için yararlı olacağı inancını taşunamdır.
1973 yılı başlarında baskıya verdiğim doktora tezimde, KUB XXII 70'i bütün ayrıntılarıyle ve bir bütün olarak inceleyeınemiş olduğumdan, o zamanlar bu metni yanılarak II. Mursili devrine tarihlemek istemiş olduğumu itiraf etmek isterim (THeth 3, 1974, 37 a.n. 6, 41 an. 23). Ancak o zamandan beri metnin tarihlenmesine ilişkin, tarafsız olarak yaptığım incelemeler ve bunlardan elde ettiğim veriler beni, şimdiye kadarki savların aksine, bu metni II. Mursili devrine değil de, onun torunu IV. Tutbaliya devrine taıihlemeye götürmüştür. Işte tarihleme ve içerikteki bu güçlükler yüzünden, Hititlerde ana kraliçe (Tawananna) ve kadının rolü hakkında paha biçilmez bir kaynak niteliğine haiz olan bu metnin, şimdiye kadar adı geçen konularda değerli araştırmalar yapan hiçbir hititolog tarafından yeterince dikkate alınmamış olduğuna işaret etmek isterim. Bütün eski doğu dünyasında olduğu gibi, Hitit falcılığını ve fal tekniğini kendi içinde anlamak, algılamak ve yorumlaınak olanak dışıdırb Böyle mistik ve okkultustik bir konuyu işlerken, konuya ilişkin diğer çalışmalarımda olduğu gibi, eski Grek-Roma falcılığının Hitit Dünyasına olduğu gibi aktarılmamıştır.
(Yazarın Önsöz'ünden
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.