#smrgSAHAF Hulasatü'l - İtibar: 1768 - 1774 Osmanlı Rus Harbi Tarihçesi -

ISBN-10:
9786055543655
Hazırlayan:
Osman Köksal
Stok Kodu:
1199170341
Boyut:
15x22
Sayfa Sayısı:
183 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199170341
556465
Hulasatü'l - İtibar: 1768 - 1774 Osmanlı Rus Harbi Tarihçesi -
Hulasatü'l - İtibar: 1768 - 1774 Osmanlı Rus Harbi Tarihçesi - #smrgSAHAF
0.00
Bu çalışma niçin yapıldı? Bu sorunun cevabını vermeden önce önemli gördüğümüz birkaç noktaya temas etmemiz gerekiyor.

Elimizde Türkiye Türkçesi'nin biçim bilgisini anlatan çok değerli eserler olduğu muhakkak. Kendilerinden çok şeyler öğrendiğimiz saygıdeğer hocalarımızın ve bilim insanlarının bu alanda yazdıkları da ortada. Ancak bugün için, dilbilgisi çalışmalarında ve özellikle öğretiminde karşılaştığımız çok temel sorunlar var.

Bunlardan ilki "terim" sorunudur. Kullandığımız terimlerinin çoğunun içi boşalmıştır. Terimler işlevselliklerini kaybetmiş ve bilimsel olmayan sözcükler haline gelmişlerdir. Bu noktada terimleri yeniden tanımlamak ve yeni terimler bulmak durumundayız.

İkinci temel sorun "yöntem" sorunudur. Dilbilgisi çalışmalarında kolaycılığın ağır bastığı durumlarda, her şeyi yalnızca biçim üzerinden değerlendirmek ve faydasız şablonlar sunmak oldukça yaygındır. Oysa asıl olanın, biçimsel ve anlamsal işlevsel olduğu -maalesef- gözden kaçırılmaktadır.

Diğer bir sorun da "anlayış" veya "bakış açısı" sorunudur. Bilindiği gibi, dilbilgisinin dört temel alanı vardır; sesbilgisi, biçimbilgisi, sözdizimi (tümcebilgisi) ve anlambilgisi. Bu dört alan, -aslına bakarsanız- birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Dilbilgisi çalışmalarında ele alınan konu (alan) hangisi olursa olsun, bu bütünü görmeden tutarlı bir şey söylemek oldukça zordur. Bu nedenle, yapılacak çalışmalarda bütüncül bakış açısına sahip olmak yükümlülüğümüz ortada.

Bu çalışma niçin yapıldı? Bu sorunun cevabını vermeden önce önemli gördüğümüz birkaç noktaya temas etmemiz gerekiyor.

Elimizde Türkiye Türkçesi'nin biçim bilgisini anlatan çok değerli eserler olduğu muhakkak. Kendilerinden çok şeyler öğrendiğimiz saygıdeğer hocalarımızın ve bilim insanlarının bu alanda yazdıkları da ortada. Ancak bugün için, dilbilgisi çalışmalarında ve özellikle öğretiminde karşılaştığımız çok temel sorunlar var.

Bunlardan ilki "terim" sorunudur. Kullandığımız terimlerinin çoğunun içi boşalmıştır. Terimler işlevselliklerini kaybetmiş ve bilimsel olmayan sözcükler haline gelmişlerdir. Bu noktada terimleri yeniden tanımlamak ve yeni terimler bulmak durumundayız.

İkinci temel sorun "yöntem" sorunudur. Dilbilgisi çalışmalarında kolaycılığın ağır bastığı durumlarda, her şeyi yalnızca biçim üzerinden değerlendirmek ve faydasız şablonlar sunmak oldukça yaygındır. Oysa asıl olanın, biçimsel ve anlamsal işlevsel olduğu -maalesef- gözden kaçırılmaktadır.

Diğer bir sorun da "anlayış" veya "bakış açısı" sorunudur. Bilindiği gibi, dilbilgisinin dört temel alanı vardır; sesbilgisi, biçimbilgisi, sözdizimi (tümcebilgisi) ve anlambilgisi. Bu dört alan, -aslına bakarsanız- birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Dilbilgisi çalışmalarında ele alınan konu (alan) hangisi olursa olsun, bu bütünü görmeden tutarlı bir şey söylemek oldukça zordur. Bu nedenle, yapılacak çalışmalarda bütüncül bakış açısına sahip olmak yükümlülüğümüz ortada.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat