İbn Rüşd, tabiat felsefesinden psikolojiye, bilgi ve varlık felsefesinden din felsefesine kadar her alandaki farklı yaklaşım ve özgün görüşleriyle, Aristo'nun yalnızca sadık bir izleyicisi ve yorumcusu olmadığını ortaya koyan bir filozof, teori ile pratiği bir arada yürüten iyi bir hukukçu ve tabiptir.
Allah-kainat-insan ilişkileri bağlamında değerlendirdiği "insan" ve "din" gerçeğini düşünce sisteminin merkezine koyan bu seçkin filozof, beşeri bilginin imkanı, kaynağı, değeri ve sınırını kendine özgü bir yorumla ortaya koymuştur. Onun özellikle din-felsefe ilişkileri konusundaki gerçekçi yaklaşımı, sadece İslam Dünyasında değil Batı'da önemli tartışmalara kaynaklık etmiştir. (Arka Kapak)
İbn Rüşd, tabiat felsefesinden psikolojiye, bilgi ve varlık felsefesinden din felsefesine kadar her alandaki farklı yaklaşım ve özgün görüşleriyle, Aristo'nun yalnızca sadık bir izleyicisi ve yorumcusu olmadığını ortaya koyan bir filozof, teori ile pratiği bir arada yürüten iyi bir hukukçu ve tabiptir.
Allah-kainat-insan ilişkileri bağlamında değerlendirdiği "insan" ve "din" gerçeğini düşünce sisteminin merkezine koyan bu seçkin filozof, beşeri bilginin imkanı, kaynağı, değeri ve sınırını kendine özgü bir yorumla ortaya koymuştur. Onun özellikle din-felsefe ilişkileri konusundaki gerçekçi yaklaşımı, sadece İslam Dünyasında değil Batı'da önemli tartışmalara kaynaklık etmiştir. (Arka Kapak)