#smrgKİTABEVİ İçimizdeki Şeytan 80 Yaşında ÖZEL BASIM - 2020

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Bilnet Matbaacılık
Dizi Adı:
Edebiyat 1627
ISBN-10:
9750848230
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Stok Kodu:
1199008508
Boyut:
17x22
Sayfa Sayısı:
260 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
Sert Kapak
Kağıt Türü:
Ivory Kağıt
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199008508
394672
İçimizdeki Şeytan 80 Yaşında ÖZEL BASIM -        2020
İçimizdeki Şeytan 80 Yaşında ÖZEL BASIM - 2020 #smrgKİTABEVİ
0.00
Sabahattin Ali, İçimizdeki Şeytan romanında Ömer ile Macide'nin aşkını anlatırken bu ilişkinin çevresinde Türkiye aydınlarının dramını da anlatır. Bu dramı bireysel boyutlardan çıkararak toplumsal bir sorun olarak ele alır ve eleştirel gerçekçi bir bakışla yorumlar.

Pek çok felsefi gönderme içeren roman, toplumsal olayların yorumlanışı açısından dönemindeki pek çok eserle kıyaslandığında “ayrıksı” bulunmuşsa da yıllar içinde özellikle sanat, felsefe ve insan ruhu açısından yeni okumalara kapı aralamıştır.

“Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı?
ullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?
Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi?”

Sabahattin Ali, İçimizdeki Şeytan romanında Ömer ile Macide'nin aşkını anlatırken bu ilişkinin çevresinde Türkiye aydınlarının dramını da anlatır. Bu dramı bireysel boyutlardan çıkararak toplumsal bir sorun olarak ele alır ve eleştirel gerçekçi bir bakışla yorumlar.

Pek çok felsefi gönderme içeren roman, toplumsal olayların yorumlanışı açısından dönemindeki pek çok eserle kıyaslandığında “ayrıksı” bulunmuşsa da yıllar içinde özellikle sanat, felsefe ve insan ruhu açısından yeni okumalara kapı aralamıştır.

“Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı?
ullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?
Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi?”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat