“Saat tam 3.30'da Ahmet Saner getirildi. Marş söylüyordu. Askerler ağzını kapatmak istediler. Engel olduk. Sehpaya çıktı. ‘Kahrolsun Emperyalizm! Kahrolsun Faşizm! Yaşasın Mücadelemiz!' diye haykırdı...”
Saat 04.55'te bu kez avluya Kadir Tandoğan getirildi. O da marş söylüyordu. O da sehpaya çıktığında slogan attı. Avlu “Yaşasın Türkiye Halkının Kurtuluş Mücadelesi! Kahrolsun Oligarşik Diktalar! Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiçbir zaman emekçilerin ve halkın hizmetinde olmamıştır' diye çınladı. O da elleri titreyen cellada ‘Heyecanlanma be kardeşim' dedi. O da sehpasını kendisi tekmeledi. İp boğazını sıkarken, o hala ‘Katil Oligarşi' diye bağırıyordu...”
“Saat tam 3.30'da Ahmet Saner getirildi. Marş söylüyordu. Askerler ağzını kapatmak istediler. Engel olduk. Sehpaya çıktı. ‘Kahrolsun Emperyalizm! Kahrolsun Faşizm! Yaşasın Mücadelemiz!' diye haykırdı...”
Saat 04.55'te bu kez avluya Kadir Tandoğan getirildi. O da marş söylüyordu. O da sehpaya çıktığında slogan attı. Avlu “Yaşasın Türkiye Halkının Kurtuluş Mücadelesi! Kahrolsun Oligarşik Diktalar! Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiçbir zaman emekçilerin ve halkın hizmetinde olmamıştır' diye çınladı. O da elleri titreyen cellada ‘Heyecanlanma be kardeşim' dedi. O da sehpasını kendisi tekmeledi. İp boğazını sıkarken, o hala ‘Katil Oligarşi' diye bağırıyordu...”