#smrgSAHAF Ihlamur Kasırları -

Stok Kodu:
1199052205
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
74 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1994
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199052205
438199
Ihlamur Kasırları -
Ihlamur Kasırları - #smrgSAHAF
0.00
Beşik taş, Yıl dız ve Ni şan ta şı yamaçları ara sın da ka lan ...Ih la mur Va di si, tarihî kaynaklardan anlaşıldığına göre, 18. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar, içinden Fulya deresinin aktığı, ıhlamur ve çınar ağaçlarının gölgelediği, yeşillikler içinde bir mesire idi. Bugün kasırların yer aldığı vadinin ilk bölümü, Sultan III. Ahmed (1703–1736) döneminde tersane emin le rin den Ha cı Hü- se yin Ağa'ya ait bağ iken, devlet hazinesine katılarak pa di şa ha ait bir hasbahçeye dö nüş tü rül ür. Yıldız'a doğru yükselen ikinci bölümünde, Sultan III. Selim (1789–1808) ile Sultan II. Mahmud'un (1808–1839) kemankeşlerle birlikte atış yarışmaları yaptıkları, günümüze ulaşan bazı nişan taşlarından anlaşılmaktadır. Bu nişan taşlarının üzerlerinde, sultanların su dolu testilere yaptıkları atışların mesafeleri, dereceleri ve tarihleri yazılıdır. Sultan Abdülmecid (1839–1861) döneminde, vadinin “Muhabbet Bahçesi” denilen üçüncü bölümü de eklenerek, ağaçlandırma ve setli düzenleme çalışmaları yapılır. Fransız şair Lamartine, 1846 yılında Sultan'ın konuğu olarak ağırlandığı Ihlamur ve çevresini, anılarında şöyle tasvir eder: “…Binanın karşısındaki bahçede güzel yemiş ağaçları ile bu vadiye ismini veren büyük ıhlamurlar vardı. Köşke çıkan üç basamaklı merdivenin önünde, yasemin dallarını aşamayan küçük bir fıskiye, tatlı bir şırıltı ile mermer havuza dökülüyordu.

Ihlamur padişahın en sevdiği köşktür, burada dinlenir ve mütalaa eder.” Lamartine'in sözünü ettiği bu mütevazı bağ köşkünün yerine, Sultan Abdülmecid 1849–1855 yıllarında iki kasır yaptırır ve buraya “ferahlık, tazelik, neşe, sevinç” anlamlarına gelen “Nüzhetiye” adını verir. Sultan Abdülaziz (1861-1876) döneminde, hasbahçede zaman zaman çeşitli eğlenceler ve pehlivan güreşleri düzenlenir. Sonraki yıllarda padişah ve ailesinin gezileri için uğrak yeri olmaya devam eden Ihlamur Kasırları, Cumhuriyet'in ilânından sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 1951'de İstanbul Belediyesi'nin kullanımına verilir ve “Tanzimat Müzesi” olarak düzenlenir. 1966'da Milli Saraylar'a devredilen yapılar, özgün eşyaları ve tamamlanan bahçe düzenlemesiyle birlikte 1985'te müze-saray olarak ziyarete açılır. Ih la mur Ka sır la rı'ndan, Sultan Abdülmecid'in Tarihî çeşme resmî kullanımına ayrılan, törenler için düşünülmüş ve kullanılmış

olan Merasim Köşkü, Sultan'ın maiyeti, kimi zaman da haremi için ayrılan ise Maiyet Köşkü'dür. Birer biniş kasrı, yani Sultan'ın günübirlik dinlenme mekânı olan kasırlar, aynı zamanda diplomatik misafirlerin ağırlandığı yer olarak da önem taşımaktadır.

Beşik taş, Yıl dız ve Ni şan ta şı yamaçları ara sın da ka lan ...Ih la mur Va di si, tarihî kaynaklardan anlaşıldığına göre, 18. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar, içinden Fulya deresinin aktığı, ıhlamur ve çınar ağaçlarının gölgelediği, yeşillikler içinde bir mesire idi. Bugün kasırların yer aldığı vadinin ilk bölümü, Sultan III. Ahmed (1703–1736) döneminde tersane emin le rin den Ha cı Hü- se yin Ağa'ya ait bağ iken, devlet hazinesine katılarak pa di şa ha ait bir hasbahçeye dö nüş tü rül ür. Yıldız'a doğru yükselen ikinci bölümünde, Sultan III. Selim (1789–1808) ile Sultan II. Mahmud'un (1808–1839) kemankeşlerle birlikte atış yarışmaları yaptıkları, günümüze ulaşan bazı nişan taşlarından anlaşılmaktadır. Bu nişan taşlarının üzerlerinde, sultanların su dolu testilere yaptıkları atışların mesafeleri, dereceleri ve tarihleri yazılıdır. Sultan Abdülmecid (1839–1861) döneminde, vadinin “Muhabbet Bahçesi” denilen üçüncü bölümü de eklenerek, ağaçlandırma ve setli düzenleme çalışmaları yapılır. Fransız şair Lamartine, 1846 yılında Sultan'ın konuğu olarak ağırlandığı Ihlamur ve çevresini, anılarında şöyle tasvir eder: “…Binanın karşısındaki bahçede güzel yemiş ağaçları ile bu vadiye ismini veren büyük ıhlamurlar vardı. Köşke çıkan üç basamaklı merdivenin önünde, yasemin dallarını aşamayan küçük bir fıskiye, tatlı bir şırıltı ile mermer havuza dökülüyordu.

Ihlamur padişahın en sevdiği köşktür, burada dinlenir ve mütalaa eder.” Lamartine'in sözünü ettiği bu mütevazı bağ köşkünün yerine, Sultan Abdülmecid 1849–1855 yıllarında iki kasır yaptırır ve buraya “ferahlık, tazelik, neşe, sevinç” anlamlarına gelen “Nüzhetiye” adını verir. Sultan Abdülaziz (1861-1876) döneminde, hasbahçede zaman zaman çeşitli eğlenceler ve pehlivan güreşleri düzenlenir. Sonraki yıllarda padişah ve ailesinin gezileri için uğrak yeri olmaya devam eden Ihlamur Kasırları, Cumhuriyet'in ilânından sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 1951'de İstanbul Belediyesi'nin kullanımına verilir ve “Tanzimat Müzesi” olarak düzenlenir. 1966'da Milli Saraylar'a devredilen yapılar, özgün eşyaları ve tamamlanan bahçe düzenlemesiyle birlikte 1985'te müze-saray olarak ziyarete açılır. Ih la mur Ka sır la rı'ndan, Sultan Abdülmecid'in Tarihî çeşme resmî kullanımına ayrılan, törenler için düşünülmüş ve kullanılmış

olan Merasim Köşkü, Sultan'ın maiyeti, kimi zaman da haremi için ayrılan ise Maiyet Köşkü'dür. Birer biniş kasrı, yani Sultan'ın günübirlik dinlenme mekânı olan kasırlar, aynı zamanda diplomatik misafirlerin ağırlandığı yer olarak da önem taşımaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat