İklim değişikliği üzerine uluslararası alanda tartışmalar 1970'lerin sonunda başladı. 1992 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin kabul edilmesiyle ile de yasal bir zemine kavuştu. Tartışmaların başında iklim değişikliğini dünyanın doğal iklim döngüsü içinde normal bir durum gibi görenler ve bunu sadece bilim insanlarının uğraşması gereken bir konu olarak değerlendirenler bile vardı. İnsanlar raporlardan, bilim insanlarının söylediklerinden çok günlük yaşantılarında iklim değişikliğinin etkilerini görmeye başladığında bu gerçeği kabul ettiler.
Bir yanda tarihsel sorumluluğa sahip gelişmiş ülkeler, bir yanda iklim değişikliğinden en fazla etkilenen gelişmekte olan ülkeler… Kimsenin kalkınma süreçlerinden ve yaşama biçimlerinden ödün vermediği uzun yıllar, iklim değişikliğiyle mücadelede mavi gezegene çok şey kaybettirdi. Öyle ki, bilimsel raporlar ekosistemler üzerindeki bazı insan etkilerinin artık geri döndürülemez olduğunu söylüyor.
Mehmet Emin Birpınar 9 Nisan 2015'te resmi olarak Türkiye adına iklim değişikliği müzakerelerini yürütmek üzere Başmüzakereci olarak görevlendirilmesinden sonra yüzlerce toplantıya, zirveye katıldı, ikili görüşmelerde bulundu. Kapılar kapandığında Türkiye'nin öncelikleri, dünü, bugünü ve geleceği için müzakere değil mücadele etti.
İklim Krizi ve Türkiye, İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Birpınar'ın şahit olduğu süreçlerin ve bizzat yürüttüğü zorlu iklim değişikliği müzakerelerinin yansımalarının bir derlemesi.