Seyahatnamesinin bir kopyasını Şam'a dönerken yanında getirir. İlyas Hanna, Yemen'den Irak'a göç eden bir aileye mensuptur. 4 Ağustos 1669'da şaşaalı bir konvoyla Tolon'a gelen Padişah IV. Mehmet'in elçisi Süleyman Ağa'ya, XIV. Louis (1638-1715) ile görüşmelerinde tercümanlık yapmış, sonrasında da Süleyman Ağa ile birlikte 8 ay Paris'te kalmıştır. Sonuçta İlyas Hanna bir Osmanlı tebaasıdır.
İlyas Hanna Seyahatnamesi, Güney Amerika'da Hıristiyanlık olgusunun Doğu'lu bir rahip gözüyle nasıl görüldüğüne ilişkin teolojik bir çalışma olarak okunsa, hatta Iraklı bir papazın "32 kısım, tekmili birden" bir macerası olarak kabul edilse dahi bu seyahatname Osmanlı dönemine ait eksik bir belgenin açığa çıkarılması olarak değerlendirilebilir.
Seyahatnamesinin bir kopyasını Şam'a dönerken yanında getirir. İlyas Hanna, Yemen'den Irak'a göç eden bir aileye mensuptur. 4 Ağustos 1669'da şaşaalı bir konvoyla Tolon'a gelen Padişah IV. Mehmet'in elçisi Süleyman Ağa'ya, XIV. Louis (1638-1715) ile görüşmelerinde tercümanlık yapmış, sonrasında da Süleyman Ağa ile birlikte 8 ay Paris'te kalmıştır. Sonuçta İlyas Hanna bir Osmanlı tebaasıdır.
İlyas Hanna Seyahatnamesi, Güney Amerika'da Hıristiyanlık olgusunun Doğu'lu bir rahip gözüyle nasıl görüldüğüne ilişkin teolojik bir çalışma olarak okunsa, hatta Iraklı bir papazın "32 kısım, tekmili birden" bir macerası olarak kabul edilse dahi bu seyahatname Osmanlı dönemine ait eksik bir belgenin açığa çıkarılması olarak değerlendirilebilir.