İmgeden Yoruma başlıklı bu kitap, öncelikle imgeyi tanımlayarak, imge türlerini sınıflandırıyor, imge ve algılama ilişkisini ele alıyor. İmgenin toplumsal yaşamda giderek artan önemini kavrayabilmek için imge ve insan bağıntısının kısa bir tarihine yer veriyor. Böylece imgeyle ilgilenmenin, insanlıkla ve kültürle ilgilenmek anlamına geldiğini ortaya koyuyor. İmgenin insanlığın doğuşundan bu yana düşünceye, simgeselliğe ve estetik gereksinimlere eşlik ettiğini gösteriyor. İmgenin bu kadar tartışmalı bir kavram olmasının nedeninin gerçeklikle bağıntısından kaynaklandığı düşüncesinden yola çıkarak, imge konusundaki sakınımlarını dile getiren dinlerin, düşünürlerin savları ışığında imge ve gerçeklik bağıntısını irdeliyor; imge konusundaki güncel sorgulamalara yer veriyor.
İmgeden Yoruma tükettiğimiz imgeleri daha iyi anlayarak yöntemsel bir biçimde yorumlamanın, ona edilgen olarak maruz kalmamak için gerekliliğini savunuyor. İmgeleri anlamanın, günümüzde yaygın görülen imge korkusuna ya da sakınımına bir çözüm oluşturabileceğini ileri sürüyor. İmgeyi anlamanın, imgenin olası olumsuz etkilerinden korunmanın en iyi yolunun imgeyi çözümlemek olduğu düşüncesiyle imge yorumunu ele alıyor. İmge çözümlemesinde kullanılabilecek yaklaşımlar arasında, çok anlamlı ve açıklayıcı bir yöntemi, görsel göstergebilimsel yöntemi ele alarak, imgenin bir söylem gibi okunmasının anahtarlarını sunuyor. Göstergelerin değerlendirilmesini somutlaştırmak amacıyla da birçok imge çözümlemesine de yer veriyor.
Günlük yaşamın imgeleri ilginç bir biçimde gerçekliğimizi de yorumlar. Evrenimiz zihinsel ve algısal imgelerle sarılıdır. Bu durumda imgeleri çözümlemek, politik ve toplumsal olgularla ilgilenmektir. Asıl tehlike imgelerin ne olduklarını bilmek istememekten kaynaklanır. Bu kitap da imgeleri gizemlilikten arındırıp, onlara verilen büyülü gücü geri almaya katkıda bulunmayı amaçlıyor. (Tanıtım Bülteninden)
İmgeden Yoruma başlıklı bu kitap, öncelikle imgeyi tanımlayarak, imge türlerini sınıflandırıyor, imge ve algılama ilişkisini ele alıyor. İmgenin toplumsal yaşamda giderek artan önemini kavrayabilmek için imge ve insan bağıntısının kısa bir tarihine yer veriyor. Böylece imgeyle ilgilenmenin, insanlıkla ve kültürle ilgilenmek anlamına geldiğini ortaya koyuyor. İmgenin insanlığın doğuşundan bu yana düşünceye, simgeselliğe ve estetik gereksinimlere eşlik ettiğini gösteriyor. İmgenin bu kadar tartışmalı bir kavram olmasının nedeninin gerçeklikle bağıntısından kaynaklandığı düşüncesinden yola çıkarak, imge konusundaki sakınımlarını dile getiren dinlerin, düşünürlerin savları ışığında imge ve gerçeklik bağıntısını irdeliyor; imge konusundaki güncel sorgulamalara yer veriyor.
İmgeden Yoruma tükettiğimiz imgeleri daha iyi anlayarak yöntemsel bir biçimde yorumlamanın, ona edilgen olarak maruz kalmamak için gerekliliğini savunuyor. İmgeleri anlamanın, günümüzde yaygın görülen imge korkusuna ya da sakınımına bir çözüm oluşturabileceğini ileri sürüyor. İmgeyi anlamanın, imgenin olası olumsuz etkilerinden korunmanın en iyi yolunun imgeyi çözümlemek olduğu düşüncesiyle imge yorumunu ele alıyor. İmge çözümlemesinde kullanılabilecek yaklaşımlar arasında, çok anlamlı ve açıklayıcı bir yöntemi, görsel göstergebilimsel yöntemi ele alarak, imgenin bir söylem gibi okunmasının anahtarlarını sunuyor. Göstergelerin değerlendirilmesini somutlaştırmak amacıyla da birçok imge çözümlemesine de yer veriyor.
Günlük yaşamın imgeleri ilginç bir biçimde gerçekliğimizi de yorumlar. Evrenimiz zihinsel ve algısal imgelerle sarılıdır. Bu durumda imgeleri çözümlemek, politik ve toplumsal olgularla ilgilenmektir. Asıl tehlike imgelerin ne olduklarını bilmek istememekten kaynaklanır. Bu kitap da imgeleri gizemlilikten arındırıp, onlara verilen büyülü gücü geri almaya katkıda bulunmayı amaçlıyor. (Tanıtım Bülteninden)