#smrgKİTABEVİ İncecikten Bir Kar Yağar -
İncecikten Bir Kar Yağar, tarihsel gerçeklerin, belgelerin, mektupların ışığında, kurmaca dünyanın olanaklarıyla çok sesli bir romana dönüşürken, ayrıntı zenginliği, öykülemedeki yalınlık ve içimize işleyen soğuğun acısını yüreğimizde duyacağımız bir ‘ağıt roman' aynı zamanda.
Enver Paşa ısıtmak için ellerine üfleyince ağzından bir buhar bulutu çıktı, havada yavaşça kayboldu, gitti.
Sonra, kollarını kavuşturdu:
“Bu gece çok soğuk...”
O gece çok soğuktu.
Adanalı sol başta, Sivaslı ortada, Ispartalı da en sağda, sarındıkları battaniyenin altındaydılar.
“Uyumayın sakın,” dedi Adanalı, dişlerini sıkarak. “Uyumayın!”
Uyumamalılardı.
Yoksa, hep uyurlardı.
Gün doğduğunda karın, güneş açtığında toprağın altında olurlardı...
İncecikten Bir Kar Yağar, tarihsel gerçeklerin, belgelerin, mektupların ışığında, kurmaca dünyanın olanaklarıyla çok sesli bir romana dönüşürken, ayrıntı zenginliği, öykülemedeki yalınlık ve içimize işleyen soğuğun acısını yüreğimizde duyacağımız bir ‘ağıt roman' aynı zamanda.
Enver Paşa ısıtmak için ellerine üfleyince ağzından bir buhar bulutu çıktı, havada yavaşça kayboldu, gitti.
Sonra, kollarını kavuşturdu:
“Bu gece çok soğuk...”
O gece çok soğuktu.
Adanalı sol başta, Sivaslı ortada, Ispartalı da en sağda, sarındıkları battaniyenin altındaydılar.
“Uyumayın sakın,” dedi Adanalı, dişlerini sıkarak. “Uyumayın!”
Uyumamalılardı.
Yoksa, hep uyurlardı.
Gün doğduğunda karın, güneş açtığında toprağın altında olurlardı...