Usta bir kalem tarafından yazılan bu öyküler, günübirlik, küçük çaresizlikler ve kötülüklerle örülen dünyanın içinde birer anlık derin nefesler gibi. Aslında kolayca baş edilebilecek gibi duran ama bir türlü o adımı atmamıza olanak tanımayan bu dünyanın anlamlarını en derinden, yeniden sorgulayan Erendiz Atasü, öykülerini özlemiş olan okurlarına bir armağan gibi sunuyor.
İncir Ağacının Ölümü, bir solukta okuyacağınız ama uzun süre etkisini taşıyacağınız bir öykü kitabı.
"O kadar sağlam unutmuştu ki, incir ağacının başına gelene en çok, Nuran ve Fikret'ten bile çok bahçıvan yandı, ağaca kimin kıydığını -Hanife'den bile fazla- o merak etti." (Arka kapaktan)
Usta bir kalem tarafından yazılan bu öyküler, günübirlik, küçük çaresizlikler ve kötülüklerle örülen dünyanın içinde birer anlık derin nefesler gibi. Aslında kolayca baş edilebilecek gibi duran ama bir türlü o adımı atmamıza olanak tanımayan bu dünyanın anlamlarını en derinden, yeniden sorgulayan Erendiz Atasü, öykülerini özlemiş olan okurlarına bir armağan gibi sunuyor.
İncir Ağacının Ölümü, bir solukta okuyacağınız ama uzun süre etkisini taşıyacağınız bir öykü kitabı.
"O kadar sağlam unutmuştu ki, incir ağacının başına gelene en çok, Nuran ve Fikret'ten bile çok bahçıvan yandı, ağaca kimin kıydığını -Hanife'den bile fazla- o merak etti." (Arka kapaktan)