1199154573
540728
https://www.simurgkitabevi.com/insan-haklari-kavram-tarihce-korunmasi-ve-gelistirilmesi
İnsan Hakları: Kavram,Tarihçe, Korunması ve Geliştirilmesi - #smrgSAHAF
0.00
İnsan hakları, kısaca anlam itibariyle sırf insanın, insan olması nedeniyle sahip olduğu haklardır. İnsan haklarının güvence altına alınması, özellikle batıda insanlık tarihinin en büyük mücadelelerinden birisidir. Bu uğurda, krallıklar yıkılmış, imparatorluklar parçalanmış, yeni yönetimler ve yeni devletler ortaya çıkmıştır. Önceleri her devletin kendi iç meselesi olarak kabul edilen insan hakları, birinci ve ikinci dünya savaşlarından sonra artan bir hızla uluslararası niteliğe sahip olmuştur. Böylece birey olarak insan uluslararası hukukun öznelerinden birisi olmuştur. İnsan hakları, uzun zamandan beri Türkiye'nin gündeminde ilk sıraya yerleşen konular arasında yer almaktadır. Ülkemizde de Tanzimat'tan bu yana batılı tarzda gelişmesini devam ettiren insan haklan anlayışı, Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile daha da hızlanarak devam etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ulu önder M. Kemal Atatürk'ün milletimize hedef olarak; "muasır medeniyet seviyesine ulaşma"ğı ve "muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma"ğı göstermiştir. Bunun neticesinde Batıyı ileri götüren ilmi, teknolojik ve kültürel değerler alınarak ülkemize getirilip, uygulanmaya çalışılmıştır. Bu kültürel değerlerin bir kısmını da insana saygı, değer ve haklar veren anlayış oluşturmaktadır. Atatürk'ten sonraki yöneticilerimiz de bu hedefler doğrultusunda, ilerlemiş Avrupa devletleri ile ilişkileri daima ileri düzeyde tutmağa çalışmışlardır. Türkiye, Birleşmiş Milletler Teşkilatı'ın kurucu bir üyesi olarak, hazırlanan İnsan Hakkın Evrensel Bildirgesi'ni 6 Nisan 1949'da imzalamıştır. Türkiye bununla yetinmeyerek, insan hakları ile ilgili; Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi ve ek protokollerini, işkencenin önlenmesi ile ilgili Birleşmiş Milletler ve Avrupa sözleşmelerini de imzalamıştır. Avrupa Birliğine giriş sürecinin hızlandırılması da insan hakları ile ilgili ulusal mevzuatın Avrupa Birliği mevzuatına uyumlu hale getirilmesi için uyum yasaları çıkarılmıştır. 1982 Anayasasında 16 kez değişiklik yapılmıştır. Bununla da yetinilmeyerek ilk sivil anayasa yapılması çalışmalarına da başlanmıştır. (Tanıtım Bülteninden)
İnsan hakları, kısaca anlam itibariyle sırf insanın, insan olması nedeniyle sahip olduğu haklardır. İnsan haklarının güvence altına alınması, özellikle batıda insanlık tarihinin en büyük mücadelelerinden birisidir. Bu uğurda, krallıklar yıkılmış, imparatorluklar parçalanmış, yeni yönetimler ve yeni devletler ortaya çıkmıştır. Önceleri her devletin kendi iç meselesi olarak kabul edilen insan hakları, birinci ve ikinci dünya savaşlarından sonra artan bir hızla uluslararası niteliğe sahip olmuştur. Böylece birey olarak insan uluslararası hukukun öznelerinden birisi olmuştur. İnsan hakları, uzun zamandan beri Türkiye'nin gündeminde ilk sıraya yerleşen konular arasında yer almaktadır. Ülkemizde de Tanzimat'tan bu yana batılı tarzda gelişmesini devam ettiren insan haklan anlayışı, Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile daha da hızlanarak devam etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ulu önder M. Kemal Atatürk'ün milletimize hedef olarak; "muasır medeniyet seviyesine ulaşma"ğı ve "muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma"ğı göstermiştir. Bunun neticesinde Batıyı ileri götüren ilmi, teknolojik ve kültürel değerler alınarak ülkemize getirilip, uygulanmaya çalışılmıştır. Bu kültürel değerlerin bir kısmını da insana saygı, değer ve haklar veren anlayış oluşturmaktadır. Atatürk'ten sonraki yöneticilerimiz de bu hedefler doğrultusunda, ilerlemiş Avrupa devletleri ile ilişkileri daima ileri düzeyde tutmağa çalışmışlardır. Türkiye, Birleşmiş Milletler Teşkilatı'ın kurucu bir üyesi olarak, hazırlanan İnsan Hakkın Evrensel Bildirgesi'ni 6 Nisan 1949'da imzalamıştır. Türkiye bununla yetinmeyerek, insan hakları ile ilgili; Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi ve ek protokollerini, işkencenin önlenmesi ile ilgili Birleşmiş Milletler ve Avrupa sözleşmelerini de imzalamıştır. Avrupa Birliğine giriş sürecinin hızlandırılması da insan hakları ile ilgili ulusal mevzuatın Avrupa Birliği mevzuatına uyumlu hale getirilmesi için uyum yasaları çıkarılmıştır. 1982 Anayasasında 16 kez değişiklik yapılmıştır. Bununla da yetinilmeyerek ilk sivil anayasa yapılması çalışmalarına da başlanmıştır. (Tanıtım Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.