Geçmişin öyküsünü bilsek de,bu sorulara hemen yanıt veremeyiz; ama dünyamızın karşı karşıya bulunduğu sorunların dökümünü yapmak elimizde. Onlara bakarak ufkumuz aydınlanabilir.
İlk akla gelenler de şunlar: Dünyamız yağmalanıyor, nasıl önlemeli? Bilim ve tekniğin uygulanışında büyük sapmalar var; onları gidermenin yolu nedir?
İnsanlar hızla çoğalıyor; kentler, hastalıklı bir büyüyüş içinde; kapitalizm, küreselleşmeyi de arkasına alarak yeni bir fetih çağına girmiştir; eşitsizlikler diz boyu ve dünya çapındadır; demokrasi fikir olarak zafer kazanmıştır ama, "piyasanın diktatörlüğü" kurulmuştur; hoşgörüsüzlüğün kaynakları, en başta da ırkçılık ve köktendincilik ayakta. Liberalizm şarkılarıyla çözülecek sorunlar mıdır bunlar? Medya fikirleri saptırıyor, kadın sorunu çözülmüş değil, Kuzey-Güney zıtlığı devam ediyor, barış bugün de "savaş ağaları"nın insafına kalmış halde. Bu ortamda demokrasiyi derinleştirmek nasıl mümkün olacak? Bütün insafsız koşullara karşın "daha insanca bir dünya" kurmak mümkün deniyor; yeter ki dünyayı değiştirelim. Ama nasıl, hangi yönde, kimlerin aracılığıyla? Aydınlara düşen ne bu konuda.
Yaşamsal, ancak çözümsüz de olmayan sorunlar. Okuyunuz göreceksiniz...
Geçmişin öyküsünü bilsek de,bu sorulara hemen yanıt veremeyiz; ama dünyamızın karşı karşıya bulunduğu sorunların dökümünü yapmak elimizde. Onlara bakarak ufkumuz aydınlanabilir.
İlk akla gelenler de şunlar: Dünyamız yağmalanıyor, nasıl önlemeli? Bilim ve tekniğin uygulanışında büyük sapmalar var; onları gidermenin yolu nedir?
İnsanlar hızla çoğalıyor; kentler, hastalıklı bir büyüyüş içinde; kapitalizm, küreselleşmeyi de arkasına alarak yeni bir fetih çağına girmiştir; eşitsizlikler diz boyu ve dünya çapındadır; demokrasi fikir olarak zafer kazanmıştır ama, "piyasanın diktatörlüğü" kurulmuştur; hoşgörüsüzlüğün kaynakları, en başta da ırkçılık ve köktendincilik ayakta. Liberalizm şarkılarıyla çözülecek sorunlar mıdır bunlar? Medya fikirleri saptırıyor, kadın sorunu çözülmüş değil, Kuzey-Güney zıtlığı devam ediyor, barış bugün de "savaş ağaları"nın insafına kalmış halde. Bu ortamda demokrasiyi derinleştirmek nasıl mümkün olacak? Bütün insafsız koşullara karşın "daha insanca bir dünya" kurmak mümkün deniyor; yeter ki dünyayı değiştirelim. Ama nasıl, hangi yönde, kimlerin aracılığıyla? Aydınlara düşen ne bu konuda.
Yaşamsal, ancak çözümsüz de olmayan sorunlar. Okuyunuz göreceksiniz...