“Geçen gün bir devrim muhafızı, bir yabancı, daha önce hiç görmediğim üstelik de genç biri, sokağın orta yerinde neredeyse evimin kapısında çevirdi beni ve başörtümü düzeltmemi emretti, saçım görünüyormuş. Tam karşısına dimdik dikildim, gözlerinin içine baktım ve dedim ki: ‘Yabancı bir kadına bakmaya utanmıyor musun? Sen saygıdeğer dulların peşinden koşacağına kendine bir eş bul!' Bizim ülkemiz o kadar özgür bir ülkedir ki Abbas gibi bir cani bile kadınları taciz edebilir, üniforma giymiş bacak kadar oğlanlar kadınlara kafa tutabilir.” (Arka kapaktan)
“Geçen gün bir devrim muhafızı, bir yabancı, daha önce hiç görmediğim üstelik de genç biri, sokağın orta yerinde neredeyse evimin kapısında çevirdi beni ve başörtümü düzeltmemi emretti, saçım görünüyormuş. Tam karşısına dimdik dikildim, gözlerinin içine baktım ve dedim ki: ‘Yabancı bir kadına bakmaya utanmıyor musun? Sen saygıdeğer dulların peşinden koşacağına kendine bir eş bul!' Bizim ülkemiz o kadar özgür bir ülkedir ki Abbas gibi bir cani bile kadınları taciz edebilir, üniforma giymiş bacak kadar oğlanlar kadınlara kafa tutabilir.” (Arka kapaktan)