Doğuşuyla birlikte yasada, zihniyette ve güncel yaşam pratiğinde beyaz, erkek, ve mülk sahibi olanların egemenliği, baskı ve boyunduruğunda biçimlenen ABD toplumunda, ekonominin, sosyal yaşamın, değerler sisteminin belirleyiciliğinden dıştalanan kadınların, siyahların, göçmenlerin, mülksüzleştirilmiş işçi ve emekçilerin beyaz sömürücü sınıfın sıradan nesneleri haline dönüştürülmesini, beyaz egemenlerin kaypak, ikiyüzlü yönsemeleriyle yaşamlarının, değer yargılarının, gelecek umutlarının altüst edilişini, hükmediciliğin etkisinde özgül iradelerinin yokediliş sürecini aktarıyor.
Doğuşuyla birlikte yasada, zihniyette ve güncel yaşam pratiğinde beyaz, erkek, ve mülk sahibi olanların egemenliği, baskı ve boyunduruğunda biçimlenen ABD toplumunda, ekonominin, sosyal yaşamın, değerler sisteminin belirleyiciliğinden dıştalanan kadınların, siyahların, göçmenlerin, mülksüzleştirilmiş işçi ve emekçilerin beyaz sömürücü sınıfın sıradan nesneleri haline dönüştürülmesini, beyaz egemenlerin kaypak, ikiyüzlü yönsemeleriyle yaşamlarının, değer yargılarının, gelecek umutlarının altüst edilişini, hükmediciliğin etkisinde özgül iradelerinin yokediliş sürecini aktarıyor.